21.yüzyıl Türkiye'sinde kadının "sahip" olunabilecek bir meta olarak görüldüğünü, baskıya/tacize/tecavüze uğramasının nedensellik ilkesiyle hiçbir alakasının olmadığını, eylemsiz durumdayken bile erkeklerin yaşamında etken rol oynayabildiğini çünkü zulmedenin vicdanıyla baş başa kalmasına sebep olabileceğini, sırf bu sebeple daha fazla öfkeye maruz kalabildiğini gösteriyor Erendiz Hanım. Kanım çekilerek okudum bütün hikâyeyi, kötü bir masal olmasını dilerdim oysa. Her gün duyduğumuz ya da bilmeden yanından geçip gittiğimiz onlarca kadının hikâyesi bu, biliyorum. İşler bir adalet sistemine, eğitim sistemine, sağlık sistemine ama hepsinden öte vicdanlı insanlara gerçekten çok ihtiyacımız var. Okumanızı tavsiye ederim. =)