Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
mutlaka okumalısınız diyebileceğim bir kitap değil.
kitapta kayda değer dipnotlar var. ancak vereceğiniz zaman ve kar ilişkisine bakınca ben çok da memnun kalmadım. kitap 4 bölümden oluşuyor ve bunlardan sadece 1. bölüm "bilinçdışına yaklaşım" jung tarafından dillendirilmiş. ha elbette diğer bölümlerde jungçı psikoloji ekseninde.
dediğim gibi zamanınız varsa güzel dipnotlar olan bir eser ama beklentiyi siz gene de minimumda tutun.
Nörolog ve psikanaliz kuramının kurucusu Avusturalyalı bilim insanı Freud, hastaların zihinsel süreçlerinin bilinçdışı unsurları arasındaki bağlantıları ortaya çıkarmak için çalışmalar yaparak geliştirdi psikanalizi...
” Özgürlük medeniyetin insana bir armağanı değildir. Hiç medeniyet yokken insanlar çok daha özgürdü.”
”Kendi içine dal! Ruhunun derinliklerine in! Kendini tanı!”
”Düşler bir insanın tüm doğasını değilse bile, gerçek doğasını ortaya koyarlar ve aklın gizli iç kısmını bilgimize ulaştırmak üzere bir araştırmacı oluştururlar.”
” Acı vermekle haz duyan kimse, duyabileceği acıdan da zevk alma gücüne sahiptir.”
'Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz...'
Her İnsan Gördüğü Rüyanın Tabiridir - Sigmund FreudYılmaz Şener · Destek Yayınları · 20202,131 okunma
“Düşler için tipik olan, düş görene genellikle bir yorumlama ihtiyacı hissettirmesidir. Hayalleri not etmek, birilerine anlatmak ya da ‘Ne anlama geliyor olabilir bu?’ diye sormak insanın aklına pek nadiren gelir. Gelgelelim düşler akıl karıştıran bir yana sahip gibidir, özel bir şekilde ilginç bir yanları vardır - işte bu yüzden yorumlanmalarını isteriz.”
Hayal dünyamızla sınırlı düşlerimizin insan üzerine etkisi, düş gerçekliği, görme engelli insanların düş görme olayı, düşlerimizde gördüğümüz renkler ve düşlerin Freud açısından psikanalizce açıklamaları.
“Psikanaliz Sigmund Freud'un çalışmaları üzerine kurulmuş bir psikolojik kuramlar ve yöntemler ailesidir. Bir psikoterapi tekniği olarak psikanaliz, hastaların zihinsel süreçlerinin bilinçdışı unsurları arasındaki bağlantıları ortaya çıkarmaya çalışır. Analistin amacı; hastanın analistine transferansının fark edilmeyen ya da bilinçdışı etkileşimlerinden, yani yaşamını ve ilişkilerini olumsuz etkileyen ve özgürlüğünü kısıtlayan ilişki kalıplarını fark etmesine yardım etmektir.” / Wikipedia
Rüyalar yalnızca günlük yaşantının kalıntılarından mı ibarettir, yoksa üzerini örttüğümüz duygusal yaşantımızın, bastırdığımız içgüdülerimizin nihayet kendini gösterebilme fırsatı bulduğu soyut bir 'alan' mı? Çocukluk, kendisinde yalnızca 'çocuksu' hisleri barındıran bir dönem midir, yoksa hasar verici deneyimlerin yaşattığı duygu fırtınalarına, onları bilinçdışına baskılamaktan başka türlü karşı konulamayan acı verici, travmatik bir süreç mi? Eğitimden konuşalım.. Çocuğun, ne kadar sağlıklı ve güvenilir olduğuna bakılmaksızın, toplumun düzenine ayak uydurmasının baskı ve cezalandırmalarla empoze edildiği 'taraflı' bir etkinlik değil midir, eğitim?
Öteden beri gizemini koruyan, davranışlara ve yaşantıya şekil veren, insan eylemlerindeki nedeni kendi içerisinde gizleyen, psikanalizin önde gelen kavramı Bilinçdışı'nın akıl almaz gücü ve kudretini satırlarında buram buram hissettiren psikanalist, Sigmund Freud. Toplumun en önemli kollarını oluşturan bilim, felsefe, din, eğitim ve aile gibi yapıları didik didik eden, ettikçe soru işaretlerine bir yenisini etkileyen bir adam.
Psikoloji alanı ile ilgilenmeyen kimseler için kitabın dili ağır gelebilir. Bu alana ilgi duyan kimselerinse mutlaka okuması gereken bir yapıt.
Gördüğümüz rüyaların kaynağı sadece birey olarak yaşadıklarımız mı? Ya da ilkel çağlardan bu yana var olmuş atalarımızın yaşadıklarının, genlerine kodlanarak, bize kadar ulaşan yaşantıları da rüyaların kaynağına dahil midir?
İnsanın evrimi konusunun bilim dünyasında yeni yeni çığır açtığı dönemlerde, 1906 yılında, Jack London'un kaleme aldığı bu
SIMYA ve SIMYACILAR
SEAN MARTIN
Uzun yıllar simyayı tatbik eden Sör Isaac Newton'a göre simya, yanlış ellerde tehlikeli sonuçlar doğurabilecek, iyi saklanması gereken bir sırdı; öyle ki onun bu sözleri bazılarınca onin nükler enerjinin sırlarını bildiği ya da sezdiği biçiminde de yorumlanmıştı.
Carl Jung'a göre simyacı; hangi değerli madenin
