288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
"Gerçeği bilmek ister misiniz?" Gençliğimde en çok, Barbara Cartland ve Agatha Christie okurdum. Sonra Ahmet Ümit ile tanıştım. Polisiye kitap okumayı çok severim. Çok yönlü düşünmeyi sağlıyor. Bu cinayette ise katili hemen buldum. Sonuna kadar okumak ise ayrı bir zevkti. Katili tahmin ederken tüm deliller bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Acaba bu kitabın da filmi var mı? Kitapta en çok dostlukların ne kadar suni olduğu dikkatimi çekti. Şimdi de sanırım hayatımızda pek değişiklik yok. İşin içine para karıştığında ise en büyük dostluklar bile bitiyor. Kitapta neler neler vardı: Güzel bir köy, uşaklar, dedikodular, evlilikler, ihanetler, şantajlar ve pek tabii çok temiz aşklar... Günün birinde bu güzel İngiliz köyünde bir cinayet oldu ve herşey karıştı. Yazarın kurgusuna hayran kalmamak mümkün değil. Her ayrıntı tek tek gizlenmiş. Sanki bulmaca çözer gibi hissettim. Hele ki cinayeti çözen dedektif Hercule Poirot karakteri ise; hem komik, samimi hem de mesleğinden dolayı kişilik okuyan bir değişik insan...  Her şeyi bilen edasıyla mon ami demesine ise bayıldım. Öyle ki, hiç bir giz saklı kalmaz. Herkesin hayatında bazen kendisinden bile sakladığı sırları vardır. Karşınızdaki kişi küçük gri hücrelerini kullanıyorsa hiçbir sır, sır olarak kalmazmış... Benim değil dedektifin sözü! Yıllar geçse de Agatha Christie okumak keyif verdi. Dili samimi, akıcı. Sadece karakterler pek çok. Polisiye seviyorsanız hiç durmadan okumanızı öneririm. Ben beğendim. Takdir sizin. Keyifli okumalar dilerim.
Roger Ackroyd Cinayeti
Roger Ackroyd CinayetiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20114,069 okunma
512 syf.
1/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Cinayet kandırmacası...
İnsan romanın yazarı olarak Allende’yi görünce, o “Ruhlar Evi”ndeki müthiş büyülü gerçekliğe benzer doyurucu bir hikaye ile karşılaşacağını düşünüp aptal kapak tasarımını bile önemsemeden kitabı alıveriyor. Açıkçası ben öyle yaptım. Bir kez daha hakkındaki incelemeleri okumadan, sadece yazarının ismine bakıp bir kitaba atlamanın ne kadar gereksiz
Cinayet Oyunu
Cinayet OyunuIsabel Allende · Can Yayınları · 201526 okunma
Reklam
368 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Merhabalar efendim İzmit’te bir sahafta geziyordum ki mavi kapaklı üzerinde adı yazmayan iki kitap aldım. İşte ilkini bitirdim ki buradayım. Aslında tam anlamıyla bitmedi çünkü içinde iki tane hikaye varmış Fakat bugün burada Seven Unutmaz’ı konuşacağız. İsmine aldandım ve kitap bitene kadar dedim ki karakterler ayrılacaklar yıllar geçse de birbirlerini unutmayacaklar ama hiçte öyle olmadı. O kadar keyifle ve pembe dizi tadında ilerledi ki iyi ki okudum dedirtti. Kitabımızda ki karakterlerimiz Kamala ve Conrad tesadüfen karşılaşırlar ve maceraları başlar. Kamala o kadar güzeldir ki onu gören her erkek kendisine hayran olur. Conrad ise yakışıklı, cesur bir denizcidir. Kamala ailesini kaybettiği için teyzesi ve eniştesiyle birlikte yaşamaya başladığından beri hayatı zindana döner. Onu deli gibi kıskanan kuzeni ve zalim eniştesinin onu yaşlı biriyle zorla evlendirmesi her şeyin son zaddesi olur. Tesadüfen başlayan bir aşk, macera dolu anılar, saflık ve iyilerin kazandığı bir dünya. İyi ki kitaplar var.
Seven Unutmaz
Seven UnutmazBarbara Cartland · Altın · 19755 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Güzide Sabri Aygün'ün okuduğum ilk ama kesinlikle son kitabı olmayacak bir kitaptı benim için Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi. Evrak-ı metruk geriye kalmış, eski, önemli belge demek. Bu kitapta Fikret'in kızına bıraktığı günlüğü okuyoruz. Yazarın Barbara Cartland pembe romanı gibi masum bir aşkı bu kadar içselleştirebilmesi yeteneğine hayran kaldım. Ortada bir yasak aşk konusu var ama en ahlâki değerleri sınırlarıyla ayırmış insan bile bu aşka saygı duyabilir okuduktan sonra. Kalp rahatsızlığı nedeniyle randevulaşılan doktoruna sevdalanan Fikret, doktorun evli olmasıyla hayata küser. O bu durumdayken babası ona talip bulur ve istemeye istemeye de olsa Fikret aşık olmadığı ama ona aşık olan yaşlıca bir adamlar evlendirilir. Fikret kocası Sabri Bey'e müthiş bir sadakatle bağlıdır. Onun aşkına saygısı vardır. Aşkını kalbine gömüp kendini evliliğine tamamen adadığı hayatında sevdalısı doktor Nejat ile yolları ikisi için de hiç beklenmedik bir şekilde kesişecektir. Edebiyatımıza verem, ağır hastalık gibi konuları kullanan ilk yazarlarımızdan Güzide Sabri. Bu kitabı filme de çevrilmiş ve birçok romanı dışında devam kitabı niteliğinde Fikret'in kızı da olan "Nedret" isimli bir kitabı daha var. Günümüz Türkçesine aktarıldığı gibi ilk işim onu da okumak olacak..
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı MetrukesiGüzide Sabri Aygün · İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,197 okunma
160 syf.
2/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabın ilk 5 bölümü hakkındaki düşüncelerim şu şekildeydi: İnanılmaz sıkıcı ve yavaş ilerleyen bir kitap. Sözde aşk kitabı ama karakterler duygusal anlamda hiç yakınlaşmış değil. Ayrıca Lucia saçma bir şekilde Marki'yi haddinden fazla övme ve yüceltme; yazar da saçma bir şekilde Venedik'i yerip İngilteriyi pohpohlama eğiliminde. Beğenme ihtimalim düşük ama finali güzel bağlanırsa ortalama bir puan verebilirim. 6. bölümü okumamla ise düşüncelerim şu netliğe kavuştu: Kitap berbat. Peki bir bölümde ne değişti? 5. bölüm ile 6. bölüm arasında ne oldu da dürüst ve iyi biri gibi görünen Marki bir anda bu kadar rezilleşti ve saf bir kızdan faydalanacak kadar alçaldı? Ne oldu da Lucia Marki'nin teklifini kabul edecek kadar tutkulu ve âşık bir kadın oldu? Ne oldu da birbirlerine gram duygu beslemeyen bu ikili Romeo ve Juliet'e döndü? Yazar; sıkıldı ve kitabı bir an önce bitirmek mi istedi, olayların çok yavaş ilerlediğini görüp bir anda hızlamaya mı karar verdi yoksa karakterlerini ve hikâyesini mi unuttu? Ne oldu bilmiyorum ama olan ne idiyse keşke olmasaydı. Keşke kitap bu kadar saçma ve kötü bir hâle geleceğine sıkıcı olarak kalsaydı. İşin üzücü yanı, Barbara Cartland'ın çok iyi kitaplar yazabildiğini de biliyorum. Üst üste kötü kitaplarını okumama rağmen yeni başlayacağım her kitabını Aşk Yolunu Bulur kadar çok sevmeyi umut etmekten de vazgeçemiyorum. Ama umutlarım hep boşa çıkıyor.
Kalbime Yazılısın
Kalbime YazılısınBarbara Cartland · Altın Kitaplar · 19852 okunma
348 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Müthiş güzel,aksiyon,heyecan ve aşk dolu bir kitaptı.İngiltere'deki Ascot at yarışları için hazırlanan,her yıl girdiği yarışlarda birincilikler kazanan Kont Trevarnon kiraladığı hanın yandığını öğrenince müthiş sinirlenir.Çünkü haftalar öncesinden her yer doludur.Kendine ait kadınlardan uzak,yalnızca atlarıyla ilgilenecek yeni bir yer bulması neredeyse imkansızdır.Ta ki gözüne genç Sir Gerard Langston takılana kadar.Gerard fakir bir asilzadedir ve hatırladığı kadarıyla Ascot'ta bir evi vardır.Kendisine bir haftalığına bin altın vererek evini kiralamayı kabul ettirir.Fakat Gerard'ın söylemediği bir şey vardır.Evde kız kardeşi Demelza ile birlikte yaşamaktadır.Kontun adı kadınlarla fazlasıyla anıldığı için kız kardeşini korumak için söylemez.Hemen Londra'dan Ascot'a gidip durumu anlatır.Uzaktaki halasına göndermek ister.Kız at yarışları yüzünden gitmek istemeyince bir şartla kabul eder.Gizli geçitteki odada kalmasını ister.Hemen hazırlıklar yapılır.Fakat olaylar,entrikalar öyle bir hal alır ki kız kontu kurtarmak için kendini ifşa etmek zorunda kalır...
Büyülü Aşk
Büyülü AşkBarbara Cartland · Altın Kitaplar · 19803 okunma
Reklam
99 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.