Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
Nefesi tutku olan kadın
İlk Müslüman Kadın Tiyatro Sanatçısı Afife Jale'nin çocukluktan itibaren tiyatroya duymuş olduğu tutku ve oyunculuğa karşı duymuş olduğu tutku, bu uğurda vermiş olduğu mücadele, acı dolu bir hayat anlatılıyor. Afife Jale'nin hayatını okurken Osmanlı'nın son dönemine ve yeni filizlenen Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna tanık oluyor, İstanbul'daki sanat çevresi, Darülbedayi, tiyatro yazar ve oyuncuları, Muhsin Ertuğrul'un Türk Tiyatrosuna ve İstanbul Şehir Tiyatrosuna katkısını ve Afife Jale'nin Hüseyin Suat Yalçın'ın Yamalar adlı oyunuyla sahneye çıkışını izliyoruz. Afife Jale'nin dönemin ünlü bestekarı Selahattin Pınar'la evlilikleri ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalarında sona eren yaşamını da bu roman aracılığıyla öğreniyoruz.
Yakın tarihimizden Osmanlının ilk Müslüman kadın oyuncusunun yaşamı üzerinden sanat ve tiyatro tarihimizi öğrenmek istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.
Tavsiye olunur.
Çok güzel bir kitaptı. Kendimi Diriliş Ertuğrul'un yüzlerce yıl önceki versiyonunu izliyor gibi hissettim kitabı okurken, bütün sahneler gözlerimin önünde tek tek canlandı. Okuması kimi yerde çok heyecanlı kimi yerde çok duygusal kimi yerde şaşırtıcıydı. Her Türk'ün okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bazı kısımlar oldukça ilginç geldi, uygulanan töreler falan çok farklıydı ve bunları öğrenmek bence çok güzeldi. Bana çok şey kattığını düşündüğüm bir kitap oldu. Aralarda eski Türkçe kelimelerin kullanılması ve koşmaların savların olması çok ayrı bir hava katmıştı kitaba. Kitapla ilgili olabilecek iki eleştirim var birisi yazar kesinlikle taraflı olarak yazmış, bir Çinlinin eline geçmemeli bu kitap;) ikincisiyse bazı kısımlarda sanki karakterler değişiyor ama olay değişmiyor gibi geldi, tekrar ediyordu sanki kitap bir yerden sonra. Bunlar dışında okuması kalınlığından ve tarihi olmasından dolayı beni korkutmuş bir kitap olsa da kesinlikle sizi korkutmasın. Gayet kolay okunan, akıcı ve güzel bir kitaptı...
12 Mart 1971’de verilen muhtıranın hemen ardından Deniz Gezmiş ve arkadaşları yakalanmıştı. Yakalandıktan sonra da 1 sene içerisinde idamlarına karar verilmişti. Mahir Çayan ve arkadaşları da Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarını engellemek için 27 Mart 1972’de Ordu’nun Ünye ilçesindeki NATO üssünden ikisi İngiliz, biri Kanadalı
Nihal Atsız’ın çevirisiyle üç Osmanlı tarihi.
İlk döneme ait bu eserler, Osmanlı devleti hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Özellikle Ahmedi’nin eseri günümüze ulaşan ilk Osmanlı tarihi olması sebebiyle ayrı bir yere ve öneme sahiptir.
Kısaca içeriklerden bahsetmek gerekirse; Ahmedi, Dasıtan-ı Tevarih-i Ali Osman adlı eserinde Ertuğrul Gazi ve Süleyman Çelebi döneme kadar olan tarihi süreci anlatmaktadır.
Şükrullah, eseri Behçetü’t Tevarih’te Ertuğrul Gazi’den başlayıp, Sultan Fatih devrine kadar olan olayları kaleme almıştır.
Bir diğer Osmanlı tarihçisi olan Oruç Beğ ise Cengiz istilasıyla başlayıp, II.Bayezid devrine kadar devam eden bir tarih kaleme almıştır.
Eserlerde dönemin olayları, savaşları, seferleri vs gibi sosyal ve siyasi noktalara değinilmiştir.
Ayrıca üç eserde de Osmanlılar’ın açık bir şekilde Oğuzlar’dan olduğunun belirtilmesi, günümüzde de devam eden Osmanlı Türk müydü? Gibi saçma sorulara da açık bir şekilde cevap teşkil etmiştir.
Tarih öğrencilerinin ya da tarihe merakı olanların okuması gerektiğini düşündüğüm eserlerden birisi kesinlikle, günümüzde doğru dürüst kaynak göstermeden, akademik bir geçerliliği dahi olmayan saçma sapan şeyleri okumaktansa, birinci elden yazılmış bu tür kaynakların okunması daha doğrudur diye düşünüyorum.
Çok büyük ve derin konulardan birisiyle daha beraberiz. Tabi Abdülhamid Han gibi biri için aslında her yazar bir şeyler yazıyor, çiziyor ama bunu en doğru nasıl anlarız? İşte bu sorunun cevabını hep beraber bulalım. Döneminde neler yapmış? En yakınlarından Şadiye Ablamız (kızı) onun için neler söylemiş, gerçekten dalında başarılı tarihçiler onun
Savaş kılıçla, zafer inançla kazanılır!
"Davamız Nizam-âlem Menzilimiz Kızılelma Ve Maksadımız İ'la-yi kelimetullahtır"..
- Kızılelma neresidir?
-Kızılelma bir yer değil, her yerdir...
- Ya Fettah...
-Sefer bizim, zafer Allahındır...
Esselamun Aleyküm
Okuduğum beşinci Fatih Duman romanıydı. Diğerleri gibi iç içe anlatımıyla aşıladığı maneviyat duygusu eksilmemiş aksine üzerine konulmuş sanki.
Bir kaç incelemede romanın çok karışık olduğu yazılmış.
Evet,yoğun olduğu doğru ama bence bu romana artı puan kazandırmış kanaatindeyim çünkü gerek karakter gerekse olaylar hep birbiriyle bağlantılı. Evvela maneviyat önemliydi benim için okurken kurguyu ikinci plana attım yorumlama da .
Biraz spoiden zarar gelmez sanki
Iki ana karakter üzerine kurulu kitap her ikisinin de hikayesi farklı bu kitapta karakterlerin ilki Selçuk söz sahibi.
Sultan Alparslan, Süleyman Şah , Ahi Evran, Şeyh Edebali,Derviş Hüseyin Ertuğrul Bey ve Osman Bey...
Hepsi kutlu tarihimizde aşina olduğumuz, ecdad dediğimiz yeğane insanlar.
Ve bunlarla beraber kitabın bölüm adları olan zaman zaman birbiriyle çeliştirdiğimiz o kavramlar ;
Akıl, Gönül ve Cesaret...
Bunların hepsini harmanlayan bize o kutlu ecdadı , o kutlu davayı yeniden aşılayan kurgu.
Ikinci ana karakter olan Ali Tevfik 'in hikayesine geçiyor yazar tabi ikinci kitabında
Fatih Duman/Kızılelma-AYASOFYA merakla bekliyorum...
Keşke diyor insan.
Keşke o tesbihin bir boncuğuda ben olsaydım.
Selam ve Duâ ile...
