Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.29
Kitabı olurken,
Bir ülkenin sahibi olarak bilinen bir zampara ve her yıl bir evlilik yaparak halkını gayri ahlaki yaşamlara sevk eden, aile içi tecavüz ve çocuk tecavüzünü meşru kılan süper lüks hayat yaşayan kalbur üstü bir sistemin kölesi ve swaziland'ın 3.ncü kralıdır.
Nüfusun %35 AIDS, ve uyuşturucu ile telef olan insanlar.
İnsanları açlık ve eğitimsiz bırakarak rahat yönetmek için canavarlaşmış bir kapitalist sistemi göreceksiniz.
Tecavüzler sonucu dünyaya gelmiş çocukları ormanın karalığına bırakarak şempanze olmuş bir nesli göreceksiniz.
Dünyada yardım eli altında toplanan ve Afrika ülkelerine refah götüreceğiz diyerek ceplerine dolduran vampirleşmiş insanları göreceksiniz.
Hemcinsine bu kadar cabavarsına davaracak tek varlık ve MAHLUKAT bu kitabı okuyunca İNSAN olduğunu tekrar zihinimde tescil ettim.
RİCCON İLHAN DOĞAN bir yardım projesindeki gözlemlerini yazmış okumanızı tavsiye ederim.
Okuduğunuzda VİCDANLARIN öldüğünü bir daha farkedecesiniz. Bölge ve ülke olarak halinize şükür etme gereği bir duyacaksınız.
#ezilenler
368 syf.
·
Puan vermedi
Psikolojik ezilmeler...
Tanıdık acılar.
Kendimi bulduğum bir roman..
Kızgınlıklarımı, kırgınlıklarımı dışa vuran Nataşa...
Güçsüzlüğü, havailiği ile Alyoşa...
Ezilen minik yürek Yelena( Nelli)
Ilıman yürek İvan...
Katı yürekli, oyunbaz iki yüzlü Prens.. çaldığı hayatlar..
Sonunda af yok, bağışlama, bağışlanma yok. Hayatı çalanlara, ezenlere lanet var, ölüm var.
Okumalı...
Kitap en genel haliyle ilişkilerdeki sınıf farkı, iki aşk arasında kalma, ebeveyn evlat ilişkisi, yalnızlık korkusu, ölüm korkusu, saf sevgi ve fakirlik gibi konulara farklı farklı karakterler üzerinden yer vermektedir. Diğer Dostoyevski eserlerine göre okuması daha kolay, olay örgüsü basit ve karakterler azdır. Fakat tüm bunlara rağmen kitap benim için bir tık daha aşağıda kalmıştır, diğerlerine göre. Bunda da sebep; yazara ait olan ve çok sevdiğim, karakterlerdeki psikolojik tahlillerin bu eserde daha az görülmesidir..Keyifli okumalar..
Korkma! Yaz, bilinçlen, okut!
XVI. yüzyıl İspanyasını çok iyi bir şekilde bizlere yansıtan Anonim yazarımıza teşekkür etmek istiyorum. Kısa bir roman olsa da; Açlığı, sefaleti, papazların tükenmek bilmez hilelerini, küçük bir çocuğa ufacık ekmek parçasını çok görenleri, insanların sırf kendilerini düşünerek, açlıklarını gidermenin yollarını aramalarını adeta bir ayna tutarcasına aktarmış yazar.
O dönem varlık içindeki kiliseye yokluk içindeki insanların eleştirileri yüzünden ceza verildiği, ölüme kadar giden süreçten sindirildikleri için kitaplar ''Adsız'' Anonim olarak basılıyordu. Bu eser de işte bu yapıtlardandır. Halkı bilinçlendirmek, bu devrana dur demek için birkaç cesaretli kişi düşüncelerini sansür adı altında topluma yayıyorlardı.
Aklıma hemen şu geliyor; Yaşadığımız şu günlerde de bunu yaşamıyor muyuz? Tamam belki, yazarlar isimleriyle kitap çıkarıyorlar, öldürülmüyorlar ama yıllarca içeride sürünüp gidiyorlar!
Halk için, ezilenler için sesini çıkaran, cesaretini esirgemeyen her bir yazara, kişiye rahmetle! Var olun, ve okuyun!
9/10
Erkek egemen, külhanbeyi geçinen eski İstanbul'un Tophane, Yüksek kaldırım vb. civarlarında yaşayan şahıslarla kurulu bir roman. Ancak tek farkla, bu romanda erkekler kadın, kadınlar erkek olmuş. Kendini reis zannedenler kadın, bekçiler kadın, ustabaşılar kadın, polisler, savcılar, gardiyanlar, patronlar olmuş patroniçe, içkiciler, üçkağıtçılar kadın, hapse atılanlar, serseriler... hepsi kadınlar ve kızları... Evinin dirliğini düşünüp, ezilenler, genelevlere düşenler, mıncıklanıp aşağılananlar, laf yiyen, sarkıntılığa maruz kalanlar, çocuk yaşta iştahla göz hapsinde kesilenler, diğer tarafta bunca sapkınlığın içinde çocuklarına analık yapanlar ise erkekler ve oğlanları.
Jargonları komik, okuması esprili anlatımı bakımından hoş ama empati yapıldığında can sıkan ironik bir hikaye.
Kısa bir roman ancak özet geçmeye kalksanız 'insanlığınız' ağır basar ve aktarmak istediklerinizi sayfalara sığdıramazsınız...
Dosto'nun gereksiz uzun kitabı Budala'nın, Suç ve Ceza'nın yarattığı etkinin yanından bile geçmemesinin ardından, onurum söz konusu, dikkatleri tekrar üstüme çekmek istiyorum, diyerek kaleme aldığı romanı. Tabii hâlâ yurt dışında olması, Budala romanından gelen paranın suyunu çekmesi ve karısının ikinci kez hamile olması vb. nedenlerden dolayı,
