226 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Dillerde şarkı olan şiirleri, her biri kült haline gelen romanları, etkileyici insan hikâyeleri ile edebiyatımızın efsane ismi Sabahattin Ali'yi tanımak için harika bir derleme. Onunla yapılan röportajları ve yazdığı gazete yazılarını derleyen eser onun Knut Hamsun ve Shakespeare hakkında makaleler yazacak dünya edebiyatına hakim bir eleştirmen, çağını aşan insani düşüncelere hakim bir aydın, tek partili sürecin son dönemlerindeki karanlık oyunlara rağmen doğru bildiğinden vazgeçmeyen bir gazeteci olduğunu gözler önüne seriyor.
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
Markopaşa Yazıları ve ÖtekilerSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 19982,354 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fosforlu Cevriye, insan evladının saf ve temiz duygularla muazzam bir insanlık mertebesine ulaşabildiğini, ara sokaklarda, izbe ve metruk mahallerde mantar gibi yerden biten, nefes alıp vermek dışında kendisine başka bir şey bahşedilmemiş düşkün bir sokak kızının hikayesini anlatıyor. Bir hayat kadını ve onun karşılaştığı bin bir zorluk düşünüldüğünde, edebiyatçıların anlatmak istediklerinin yükünü, neden bu çilekeş insanların sırtına vurduğunu anlayabiliyorum. O yoğun ve alabildiğine ağır duyguları, fikirleri ancak bu insanlar taşıyabilir zaten. Suat Derviş'in ruhunu üflediği bu sokak kızı, beni pek çok düşünce, pek çok duyguyla karşıladı. Yer yer güldüm, yer yer efkarlandım, düşündüm, anladım, en sonunda Fosforlu için bi sigara yaktım. Edebiyat dünyasında sıkı sıkı sarılıp, bağrıma basmak istediğim bir kaç karakterden biri olmuştur Cevriye. Aynı duyguları Knut Hamsun'dan Açlık ve Cengiz Aytmatov'dan Toprak Ana'yı okurken de hissetmiştim. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Fosforlu Cevriye
Fosforlu CevriyeSuat Derviş · Doğan Kitap Yayınları · 20001,566 okunma
Reklam
180 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Açlık
Açlık, gurur ve sefalet okyanusunda deli gibi savrulan yetenekli bir yazarın hikayesi. Kalem tutan bir el başka ne yapabilir ki ? Herkesin mutlaka bildiği, sürekli yaşamımızı o veya bu şekilde rehin alan belki de en büyük baş belamız "elalem ne der hapishanesi". Kitapta bu konu ile ilgili o kadar güzel örnekler var ki. Bir insanın sadece ve sadece iki lokma ekmek için nelerden vazgeçebilecegini, kendinden ve ilkelerinden nasıl ödün verebileceğini çok güzel anlatmış bir eser.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Kum Saati Yayınları · 200728,3bin okunma
100 syf.
9/10 puan verdi
iyi ki o ben değilim demek
İnsanın hep görmeyi ertelediği ya da görmekten kaçtığı ölüm sancısı, ölüm döşeğindeki insanın etrafındakilerce garipsenen huysuzluğu, vücudunun eriyişini ve güçten düşüşünü gözlemlemesi üzerine İvan İlyiç'in gözünden anlatılan uzunca bir bölüm romanın ana hattını oluşturuyor. Buna rağmen, roman aslında ölümünden sonra başlayıp, sonrasında İlyiç'in ölmeden önce yaşadıklarına geliyor. Yani yazar önce bizi, yargıç olduğu dışında bir bilgi vermediği İvan İlyiç'in cenazesindeki sahnelere götürüyor. Yabancısı olduğumuz bu kişinin ölümünden o kadar da etkilenmiyor ve etraftakileri anlamaya koyuluyoruz. Sonra kahramanımız ile bizi tanıştırıyor. Tanıdıkça etkileniyor ve acısını paylaşıyoruz. Ama bu öyle bir paylaşım ki, kaçmak isterken kaçamıyoruz. Tam da bu nedenle kitap hem açıkça insanların ölüm düşüncesinden ve ölmekte olanlardan kaçtığını anlatırken hem de -okurken farketmeden içine girdiğimiz- kendi ruh halimizle, bu gerçeği bizim de yüzümüze vuruyor. İvan İlyiç'in karısı, kızı ya da oğlu olsak farklı mı davranırdık? Ya da yalnızca okuru olunca, onun hikayesine ömrümüzden sadece birkaç saat verirken neler hissettik? Bu utancı bir de Knut Hamsun'un Açlık eserini okurken hissetmiştim. Çünkü kahramanın aç kalmasından ve sefaletinden kaçmak istemiştim. Tıpkı İlyiç ölümle pençeleşirken onu merakla izleyip yine de uzakta kalmak istemem gibi. Öyle bir utanç... Vahşi insan doğası gerçeğini biz görmek istemesek de önümüze seren kitaplar bunlar. İyi ki ölen/ aç kalan/ bombalanan/ sürülen/ yakılan... ben değilim derken, insan yanımız bunu inkar ededursun.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,9bin okunma
158 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Romanı okurken açlığı iliklere kadar hissetmemek ne mümkün... Baş karakter ile birlikte sokaklarda kalıyor, soğukla cebelleşiyor, onunla birlikte bu hayata karşı mücadele ediyorsunuz. Her şeye rağmen gururundan taviz vermeyen bir insan. Son zamanlarda okuduğum en realist romanlardan biriydi. Bende biraz “Martin Eden” havası uyandırdı. Çevirisinde ufakta olsa sıkıntılar olmasına rağmen bu kitap kesinlikle tam puanı hak ediyor!
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728,3bin okunma
158 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Çaresizlik.Açlıktan ağzında talaş çevirecek kadar derinden hissedilen çaresizliğe karşı gururuyla hayallerinin peşini bırakmayan kahramanımızı okurken bu kadar açlık çekecek kadar insan çaresiz ve yoksul kalabilir mi diye sorgulayabilirsiniz.İşsiz ve aç olduğu için kendini yakan,asan insanların olduğu ülkemizde bu sorgulamalar yersizdir maalesef.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728,3bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.