Dostoyevski der ki; "Her şey insanın içinde yaşadığı ortama, şartlara bağlıdır. Herşeyi belirleyen çevredir, insansa bir hiçtir..."
Hayvanlaşan insan; modern yaşamın dizginleyemediği, ilkel atalardan miras öldürme güdüsünü, insanın içindeki o hayvanı, vahşi yönü irdeliyor. 406 sayfalık kitabın ilk yarısı monoton ilerlese de, iki yüzüncü sayfalardan itibaren kitabın temposu artmakta ve içine almakta. Emile Zola benim favori yazarlarımdan biri. Ütopyalardan, pembe dizi tadındaki hikayelerden uzak, yaşadığı dönemin sorunlarını yazan gerçekçi, toplumcu bir yazar. "Gerçek" ve "Germinal" romanları bugüne kadar okuduğum en iyi Zola kitapları. Diğer okuduklarım bu ikisi ile kiyas kabul etmese bile gene de Zola' nın tüm kitaplarını okumak gerek. Hayvanlaşan insan' da okunmalı kesinlikle...