Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
295 syf.
9/10 puan verdi
Bekle beni hüzün şehrim , Mahur Saz Semai'm ... İstanbul'um !
"Gökçe geçidin kıyısında, iki kıtanın ikisinde kurulu bir muamma memleket... Mucizeler erbabı, çelişkiler ehli, güzeller şahı. Eskiler mutluluk kapısı derler, yeniler hezimet kapısı; işte o şehrin masalıdır bu masal." Kitabımız birbirinden çılgın (kadınlar çılgın, İstanbul daha da çılgın) 29 hikâyeden oluşuyor. Sırasıyla
Kadın Öykülerinde İstanbul
Kadın Öykülerinde İstanbulKolektif · Sel Yayıncılık · 200919 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
"SENİ BİLMEK YORGUNUYUM.."
"Lilim, okumalısın.." dedi. Okudum.. SESle SÖZün arasında, bir gemi güvertesinde başlayıp beni lise yıllarıma götüren, heyecanlı, duygusal, kıkırdayan satırları. Birbirimize ayna olduğumuz insanları hatırlattı bana. Söyleyemediğimiz sözcükleri biriktirdiğimiz köşeleri, tenha köşelere terk ettiğimiz ıslak mendilleri, yıktığımızda
Başka Dillerin Şarkısı
Başka Dillerin ŞarkısıKarin Karakaşlı · Can Yayınları · 2017155 okunma
Reklam
85 syf.
9/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Böyle güzel bir kitap için hiç inceleme yapılmaması kadar pek okunmayan bir yazarın böyle güzel kitap yazması da ilginç. Yeterince reklamını yapamamış sanırım. Uyumadım bu saate kadar okuyup bitirdim. Zaten bu tarz kitapları seven biriyim. Bu sebeple çok beğenmiş olabilirim. Ya da okumadan önce çıtayı düşük tuttuğum için kitap yükseldi gözümde. Duru bir anlatımı var. Okuyun derim ben.
Can Kırıkları
Can KırıklarıKarin Karakaşlı · Doğan Kitap · 2002236 okunma
318 syf.
10/10 puan verdi
"Türkiyeliyim... Ermeniyim... iliklerime kadar da Anadoluluyum. Bir gün dahi olsa, ülkemi terkedip, geleceğimi "Batı" denilen o "Hazır özgürlükler cehennemi"nde kurmayı, başkalarının bedeller ödeyerek yarattıkları demokrasilere, sülük misali, yamanmayı düşünmedim. Ülkem Sivas için ağlarken ağladım. Ülkem çeteleriyle boğuşurken, boğuştum. Kendi kaderimi ülkemin özgürlüğünü yaratma süreciyle eşledim. Şu anda yaşayabildiğim ya da yaşayamadığım haklara da bedavadan konmadım, bedelini ödedim, hâla da ödüyorum." .. 1 Nisan 1996 'da" Bu Köşedeki Adam " logosuyla yazmaya başladı Hrant Dink. Karin Karakaşlı tarafından derlenen kitapta Hrant' ın Bir Gün, Agos ve Yeni BinYıl gazetelerinde yayımlanmış makale ve köşe yazılarından oluşuyor. Bu köşesinde dönemin bazı olaylarına değiniyor ve her yazısında özellikle öteleyen ırkçılığı, tektipçi zihniyeti, herkesle yaşama bilincini aşılamak yerine, belli kalıplara sığdırmaya, belli kalıplar içerisine sıkıştırmaya çalışan devleti eleştiriyor. Hrant Dink 'in yazılarını okumak, onun hayatına, gazeteciliğine, hayat görüşüne dair çok net ipuçları veriyor aslında. Hakkında açılmış dava süreçlerinde dahi yazdığı yazılarda ülkesini sevmeye korkarak da olsa devam edeceğini, ruh halinin bir güvercin ürkekliğinde olduğunu yazıyor. Ülkesini bu kadar sevmiş, ırkçılığa karşı bu kadar tepki göstermiş değerli bir gazetecinin kendisine 'vatansever' diyen kafatasçı çevreler tarafından sırtından vurularak haince öldürülmesi çok acı. Ben okunmasını tavsiye ediyorum.
Bu Köşedeki Adam
Bu Köşedeki AdamHrant Dink · Hrant Dink Vakfı Yayınları · 200925 okunma
85 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Can Kırıkları bi' öykü kitabı ve benim yazarla tanışma kitabım. Akıcılığını duru oluşuna yorduğum bu hikayelerin kişisel olarak en etkileyici yönü konulardı diye düşünüyorum. Kitap, adını yansıtır nitelikteki konulara ev sahipliği yapıyor. Her bi' öykünün farklı bi' acısı, ilginç bi' durgunluk etkisi var. Yazarın özellikle durduğu temalar, kişinin sürgün hali, mülteci olması ve doğal afetler. Bunun dışında yazar, hikayelerinin birinde yaşanmış bi' aşkı, Bedri Rahmi Eyüboğlu ile Mari Gerekmezyan'ın, aşkını kurgusal ve gerçeklerle örtüşür bi' biçimde kaleme almış. Bu hikayedeki vurgu ise Mari Gerekmezyan'ın başarılarına rağmen Ermeni olarak dışlanması üzerineydi. Tüm bu hikayeler aslında konu olarak can yakıcı, görmesi ve katlanması hatta bilmesi bile zor konulardan oluşuyor. Fakat yazarın dili son derece açık, sakin bi' aktarımı var. Olayların düzlemi derinliklerde değil, acıysa olduğu gibi dümdüz, aşksa olduğu gibi hikayenin tam ortasında aşk var; yazar hikayeleri konu olarak çoklulaştırmamış, konu cimriliği bu noktada ilginç, okunası bi' sakinlik katmış öykülere. Bu yüzden can yakıcı konular vurmadı beni, başlıktaki gibi kırmadı; sadece kağıt kesiği gibi ince bi' acı bıraktı. Elbette hikayelerden etkilenmek kesik derinliğine bağlı. Bazı kesikler güzeldir.
Can Kırıkları
Can KırıklarıKarin Karakaşlı · Doğan Kitap · 2002236 okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Karin Karakaşlı’ya merhaba diyorum bu kitapla. İçinde 12 öykü var, ölüm var, İstanbul var, gerçek var, saklanılmış hayatlar ötekinin ötekileştirmesi var. Aynı olayın başka kahramanların gözünden nasıl olduğu var. Dersim var, Hrant Dink var. Yok olan tarihin içindeki mozaikler var. İçime en çok işleyen bir fincan kapuçino oldu. Birinin hayatına dokunmak öyle kolayken nedir bu hızımız, telaşımız, aynı günleri dizmemiz dedirtiyor yazar. Teşekkür ediyorum bu güzel öyküler için
Yetersiz Bakiye
Yetersiz BakiyeKarin Karakaşlı · Can Yayınları · 201577 okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese merhabalar. Bir kitabı çokça sevdiğim zaman onu herkes okusun istiyorum, heleki az duyulmuşsa. Başka Dillerin Şarkısı onlardan biri oldu. ‘Melankolik’ çok haksız bir kelime bu kitap için. Cümlelere sığmayan-sığdırılmayan sıcak bir yaklaşımı var. Her şey her dilde aynı yaşanmıyor üzerinden yol alıyor yazar. Söz ne kadar yeter sese? Dil ne kadar yeter söze? Dile getirilmeyen suskunluklar. Damıtılmış bir dil üzerinden yaşıyoruz bu hayatı çoğu zaman. Tokat gibi çarpıyor yüzümüze, iletişimde hepimizin sınıfta kaldığını. Başkasına anlatmak istesek bile anlatacak söze sahip olmadığımız hislerimiz var. Birey olmak, kendin kalabilmek sekteye uğratılmış lisanlarla. Sessizlikte anlaşmayı yüceltiyor öykülerinde Karin Karakaşlı. Arayışlar içinde var olabilmek, var olmak zahmeti.
Başka Dillerin Şarkısı
Başka Dillerin ŞarkısıKarin Karakaşlı · Can Yayınları · 2017155 okunma
176 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İç döküşün, ayrılığın, geride bırakılanın duyumsayıklamalarının romanı Müsait Bir Yerde İnebilir Miyim. Günlük içeren kitaplarda öncelikle baktığım, gerçek günlük yazımına mı yakın yoksa okuyucuyu içine çekmek için edebi sözlerle mi bezenilmiş? Böyle kitaplarda aradığım edebi kaygıdan ziyade samimiyet. Kahramanın geride kalmışlık, sıkışmışlık hissi derinlemesine okuyunca geçiyor. Sınırdasındır, devam etmek ya da edememek arasında bir adım vardır. Hayatta önemli olan düşünceleri zihin dünyamızda yaşamaktan çok onları dışa vurmak, dile getirmek. Tercih edilmemiş yalnızlık insanın tüm yaşantısını etkileyen bir olgu. Ülkenin yakın tarihine ilişkin toplumsal sorunlarını satır aralarına işleyen Karin Karakaşlı’nın daha çok okura ulaşmasına dileğiyle.
Müsait Bir Yerde İnebilir miyim?
Müsait Bir Yerde İnebilir miyim?Karin Karakaşlı · Can Yayınları · 201754 okunma
79 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.