Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Kitaptaki cümlelerin altını çize çize bitiremedim. Öyle güzeller ki... Sekiz ayrı hikâyeden oluşuyor Oğuz Atay'ın kaleme aldığı Korkuyu Beklerken. Özellikle kitaba ismini veren hikâyeye bayıldım. Parantez içinde yazılan cümleleri ayrı bir hayranlıkla okudum. Kendi iç sesime selam yolladım çoğu cümlede:) Oğuz Atay okumak için geç kalmışım diye düşündüm satırlar arasında kaybolurken. Severek, isteyerek, kısa sürede bitirdim kitabı. Oğuz Atay okumak isteyen ama çekinen varsa bu kitapla başlanabilir diye düşünüyorum. Ben çok sevdim.
Kitap 8 öyküden oluşuyor.
Topluma başkaldıran,uyum sağlayamayan,kaybeden kahramanların çevresinde toplanıyor bütün olay.Hepsinin ortak kaderi başarısızlık ve elbette yalnızlık...
"Kalabalık içinde yalnızlaşmayı" çok güzel anlatmış Oğuz Atay Anlatımı o kadar güzel ki. Okudukça daha fazla okumak istiyor insan,gözler bu cümlelere daha fazla temas etsin,yaşasın istiyor her bir cümleyi ayrı ayrı...
Kitaba adını veren öykü "korkuyu beklerken" okadar muazzam ki,parantez içerisindeki o içsel konuşmalara hayran kaldım.
Ve "Babama mektup" Asla unutamayacağım bir mektup oldu benim için.
Çok çok güzeldi bu kitap
Oğuz Atay ile daha önce tanışmadığım için hayıflandım.Sürekli olumsuzluklardan bahseden,ruhumu karartacak bir adam sanıyordum Atay'ı.Hiç alakası yokmuş.
Benim gibi beklemeyin,geç kalmayın Atay'a, bir an evvel davet edin dünyanıza.
Özellikle kitabın ismiyle aynı olan hikayeyi okurken, Oğuz Atay beni bana anlatmış gibiydi.. Aylardan Aralık, soğuk bir kış haftası dedim kendi kendime, ondan böyle hissediyorum.. Ama yok, hala o korkuyu bekliyorum..
Oğuz Atay ın hikayeleri tekinsizlik, belirsizlik duygusu, korku, rahatsız edicilik gibi unsurlardan oluşmaktadır. Gerçek hayattaki garip ve gizemli ögeleri kullanmıştır. Geçmişimizde yaşadığımız kötü olaylardan kurtulamayız. Onlar yaşamımız boyunca bizi takip eder. Hayatımızı rehin alırlar. Bu da bize korkunç gelir.
479 syf.
9/10 puan verdi
Kitap okurken sanırım en çok zamanı Oğuz Atay’ın kitaplarına ayırıyorum. İnsan bu kitaplar da kendisiyle savaşıyor. Bazen aynı sayfayı, aynı paragrafı veya cümleyi defalarca tekrar ediyorum. Tutunamayanlar, Korkuyu Beklerken ve Tehlikeli oyunlarda şuana kadar hep bunu yaşadım. Zaten hepsinde bulunan karakterler de birbirine benziyor. Hepsi birer Tutunamayan… Bizler de birer tutunamayanız aslında. Belki de bu yüzden bu kadar etkiliyor bizi. Biz derken benim gibi hissedenler. Oğuz Atay üzerine konuştuğum birçok kişi de benim gibi düşünüyor. Tabi kitabı okumaya dayanamayıp yarıda bırakanlarında sayısı da çok. Hani okuduğum her kitabın içinde ayrı bir karakter olarak yaşıyorum ama Oğuz Atay kitaplarında sanki başrolde ben varım. Selim Işık, Turgut Özben, Hikmet Benol, Beyaz Mantolu adam hepsinde ben de yaşıyorum sanki.
İçsel konuşmalar, ruhsal bunalımlar öyle güzel ve ince detaylarla anlatılmış ki üzerine söylenecek söz bulamıyorum. Bol bol içsel konuşmaları görüyoruz ya en çok da oralarda takılıp kalıyorum. Zaten bu Olricle, Albayımla tanıştığımdan bu yana hayatımda normal ilerlemiyor.
Her şeyi en ufak ayrıntısına kadar sorgulayan, dünyayı bir oyun sahnesi olarak gören, hep karamsar düşünen Hikmet Benol’ün hikayesine tanık olmak lazım.
Kisiyi yogun buhranlara itsede tekrar tekrar okunarak kutuphanedeki en cok yipranmis kitap ozelliginde bulunacak bir eserdir
Bu da basli basina bir tehlikedir