144 syf.
9/10 puan verdi
1990 Yılında, yobaz şeriatçılar tarafından kahpece vurularak öldürülen aydınlık savaşçısı Turan Dursun’un oğlunun kaleminden hayatının ve fikirlerinin kısaca anlatıldığı harika bir kitap. Turan Dursun’u öldürmekle kalmadılar, ölümünden sonra ismini karaladılar, tonla iftira attılar ve tabu haline getirdiler, halen toplumuzda çok önyargılar var. Fikrini ve görüşlerini beğenmeyebilirsiniz ancak insanlığı ne kadar biliniyor, ya da kaç kitabını okudunuz da fikirlerine karşı çıkıyorsunuz. Bu kitapda Turan Dursun’un fikirlerinden ziyade yaşayışı ve kişiliği anlatılmış, ayrıca iki şiiri bazı mektupları da bulunuyor. Ölümünden sonra gazetelerde çıkan yazılara da yer verilmiş ki bunlardan birisi Hekimoğlu İsmail. Turan Dursun’u seven sevmeyen herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Babam Turan Dursun
Babam Turan DursunAbit Dursun · Kaynak Yayınları · 2005108 okunma
272 syf.
7/10 puan verdi
"Ah sevgili, Tanrı şahidim olsun, başka hiçbir çift böyle bir görev üstlenmemiştir: birbirlerinden birer insan yaratmak." kitabın başındaki şu söz bile yeterli ,devrimci Rosa'nın hayatta tek boyun eğdiği şey olan aşka inancını merak edip okumak için.Polonya'nın bağımsızlığı uğruna verdiği mücadele yolundan hiç ayrılmamış, yapılan hataları üzerine basa basa haykırmaktan geri durmamıştır.Leo Jogiches ile bu çalkantılı dönemlerde bir aşk yaşamaya başlamış.Bu aşkı uzaktan yaşama zorunluluğu,bitmek bilmeyen özlem Rosa'yı bitap düşürse de mücadelesinde kendisine yol gösteren sevgilisiyle ayrıldıktan sonra dahi mektuplar üzerinden siyasi meseleler üzerinde konuşmaktan vazgeçmemişlerdir.Tarihe adını kazımış bu kadını mektuplarıyla tanımayı tercih ettim.Mektuplarda edebi bir üslup yok,normal bir konuşma dili kullanılmış.Benim için tarihe ayna tutan bu kadar güçlü bir kadınla tanışmak harika bir deneyimdi.Umarım diğer kitaplarını da edinip okumaya fırsatım olur.Beğendim :)
Sevgiliye Mektuplar
Sevgiliye MektuplarRosa Luxemburg · Agora Kitaplığı · 2006135 okunma
Reklam
108 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitapların silah kelimelerin kurşun; aykırı fikirlerin, düşüncelerin ölümcül bir günah ve tehdit sayıldığı; iftiraların kol gezdiği, akların kara, karaların ak olduğu, özgürlüğün ve hürriyetin kanlı postallar altında ezildiği bir dönemin, cezaevi içerisinde masum bir çocuğun penceresinden baktığımız trajik bir roman. O gün elinizde silah emrinizde ordu vardır; içeri tıkar, buharlaştırır yok edersiniz; bugün elinizde polis emrinizde adaletin terazisi vardır; baskılar, hazmeder, boğarsınız. Tek farkı içeride olmayışımızdır, ama demir parmaklıkları ruhumuzda hissederiz. Barış’ın yazdığı mektuplarda insanların karakter çeşitliliğini görürsünüz, ne kadar iyi ne kadar kötü olabileceklerini de. Karanlık düşüncelerin gölgelerini de hissedersiniz, buna karşı direnen cılız aydınlığı da. Çocuk saflığını ve doğallığını görürsünüz, küçük bir kalbin büyük gönlünü de. İlginç ve aslında trajik bir şekilde çekildiği filmininden sonra hakettiği yere ulaşmış okunası bir romandır.
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202212,1bin okunma
119 syf.
·
Puan vermedi
Halk efsaneleri, şehrin tılsımları anlatan kitaptır. Gravür tarzı resimlerle süslenmiştir. Yazarın bu kadar ısrarla İstanbul demesine anlam veremiyorum. Anlattığı dönemlerde "İstanbul" ad olarak diye bir şey yoktu. Konstantinopolis ya da Konstantiniyye demesinden böyle bir tırsma anlamsız. [29 Ekim 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra bile, Cumhuriyet’in neredeyse ilk 7 yılı boyunca Konstantiniyye ve yurtdışında Batılılar tarafından Konstantinopolis adları kullanılmaya devam edildi. Ancak, 28 Mart 1930 yılında Türk Posta Hizmet Kanunu ile kentin adı resmen değiştirilerek İstanbul adını almıştır. Konstantinopolis (ve Konstantiniyye) adı ise tamamen yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca Türk makamları yabancılardan kendi dillerinde kentin tek adı olarak resmen İstanbul adını kullanılmasını talep etmiştir ve uygulamaya koymuştur. Cumhuriyet dönemiyle birlikte İstanbul kentin resmi ve uluslararası adı ilan edildikten sonra "Konstantinopolis" adının mektuplarda veya diğer yazışmalarda ve uluslararası alanlarda kullanılması yasaklandı. Örneğin yurtdışından İstanbul'a gönderilen mektuplarda adres olarak "Konstantinopolis" (yanında İstanbul yazsa bile) yazıldıysa bu mektuplar geri gönderilmeye başlandı.]
Tılsımlı Şehir İstanbul
Tılsımlı Şehir İstanbulFerhat Aslan · İBB Kültür A. Ş. Yayınları · 20083 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
İmtihan bu ya balığın gönlü,çöle vurulur. Bu çöl vaha olmadı,ama herkese nasıl bir çöl olduğunu metrekaresine kadar anladı. Franz Kafka,kişiyi kıskandıracak mektupları(!),güzel söz maharet ister.Ben maharet görmedim ama çok istenilen birşey içinde bu kadar savaşılabiliyormuş bunu öğrendim.
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202355,2bin okunma
576 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Tek yorumluk bir eser metriks adlı filmden önce düşsel gelişimin öncüsü bir kitap içeriksel olarak beni baya benden aldı mektupların dünyasına götürdü..
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202037bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.