Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Tini Minicik Newt :(
Labirent Serisi bilim kurgu alanında en sevdiğim serilerden biridir. Ve bu seri içerisinde Newt de en sevdiğim karakterdir. Ben önce filmleri izlemiş sonra kitapları okumuştum. Filmde Newt'i ilk gördüğümde tamam demiştim, esas oğlan bu değil ama fena işler başaracak belli. Öyle de oldu. Mini minicik bence çok büyük işler başardı. Onun Işıl virüsüne bağışık olup olmamasını hiç düşünmedim çünkü tüm Kayran'lılar bağışık sanıyordum herkes gibi. Virüs kaptığını anladığımda gerçek manada yıkıldım. Onun delirmesini görmek istemiyordum ki kendisine yakışır şekilde "tertemiz" delirdi zaten. Bu kitap Newt'ın kayıp olduğu kısımları anlatıyor. Tommy'nin Minho'nun ve Brenda'nın onun için geri gelmesi çok iyiydi. :( Yani tamam yine gitmedi onlarla ama olsun insan ölmeye bu kadar yakınken böyle şeyler çok önemli. Öleceğini bilerek yaşamak zordur ama bunu da iyiliğe dönüştürmek çok daha zor olsa gerek, yavaş yavaş delirmek üzereyseniz. Newt dünyaya son bir iyilik bırakarak ayrılmayı seçti diyelim... Keisha'nın dediği gibi,
"Seni doğru düzgün tanımıyorum ama gözlerinde iyiliği görebiliyorum." Ben de seni ilk gördüğümde böyle düşünmüştüm pıtırcık. Esprilerini de hep sevmişimdir:
"Evet iki kalbim olsaydı ikisi de paramparça olurdu. Yani sanırım 3 kalbim var biri hala attığına göre..."
.
İlk kitabı çok beğenmiştim, bu kitabı da aynı doz da, çok beğendim! Kitapta aksiyon hep üst seviyede, sevgi ve aşk ilişkileri hep en zirvede... fantastik ve mitolojik bir kitaptan bekleyebileceğiniz her şey bu seride mevcut, kesinlikle aşırı tavsiye ediyorum.
Kitabın başında gelişen olaylarla suratımıza tokat yemiş gibi olsak da, bizimkiler çabucak toparlayıp kendine has mücadelelerine ve sevgi pıtırcık hallerine hızla devam ediyor. Gerçekler, birçok yönden günyüzüne çıkıyor ve krallıkları birleştirme yolunda yeni ölümcül planlarla bizimkiler durdurak bilmeden zorlu savaşlar veriyor. Kitabı okurken onlarla aynı koşturmaca içinde gibiyiz, adeta film izler gibi kitap akıp gidiyor ve bazen onlarla birlikte nefesimizi tutarken bazen de nefes nefese bir mücadele veriyoruz. Kitabın hissettirdikleri çok gerçek.
Cat ve Griffin'in aşkları çok özel ve kendine has. Bu kadar birbirlerine uyan, aşırı güçlü karakterler okumayalı biraz olmuş olabilir.
Yeni müttefikleri, eski ve süregelen düşmanlıklarla her şey tam bir karmaşa olsa da, kitabın sonunda öğrendiğim bir güzel haberle çok mutlu hissederek kitabı kapatıyoruz.
Bu kitapta sadece gerçekler ortaya çıkmıyor, Cat, kendi gerçeklerini kabul ediyor. Kesinlikle çok iyidi. Kitap fantastik açıdan da çoklu bir evren, o kadar orijinal ki, okurken ne çıkacak, ne olacak derken merakla ve keyifle okuyoruz. Harika.
Spoiler İçerir!!!!!!!
Bol hikayenin ve geriye dönüşün, yan karakterlerin anlatıldığı bir bölüm oldu.
Ah Zero üzümlü kekim, kendine resmen işkence ediyor ve nefret ediyor kendinden. Avcı tarafı baya ağır bastığı için ki bu tarafı biraz fazla saplantılı, Yuki'ye olan sevgisine kendini laik görmüyor. Bu nasıl iş ya, Yuki'nin kendine küçükken davranışlarını
Kitabın içeriği 2 hikayeden oluşuyor:
->MAVİ TÜY
->YARDIM SEPETİ
Yardım sepeti hikayesinde bahçeden yetişen meyveleri ihtiyac sahibi olan kişilerle paylaşmak gerektiği konusu işlenmis. Hüseyin ve annesinin meyve toplama hikayesi anlatılıyor.
Mavi tüye gelince; Ormanda Mavi Tüy adında bir kuş varmış. Ve herkese yardım eden kişiliğiyle tanınırmış. Arkadaşı Pıtırcık'ın bir ağaç dalına çarparak yaralanması sonucu onun yavrularına baktığı süreç ele alınmış.
Çocuklarınızla keyifle okuyabileceğiniz bir kitap olmuş. İcindeki çizimler dikkat çekiyor. Ben 2 yaşındaki kızımla okuyorum
Bir seri daha bitti. Her şey iyi hoştu ama bazı bölümlerde ayrıntı olması gereken yerlerde ayrıntı yoktu, bazı kısımlardaysa en ince detaya kadar ayrıntısı vardı. Son kitapta resmen her şeyi oldu bittiye getirdi ne hissedeceğimi bilmiyorum. Yazarın yazım dili oldukça akıcı olduğu için bir çırpıda bitti. Seri boyunca gideon'un tavırlarını ve kendisini hiç ama hiç sevemedim. İkinci kitapta çıkan Xemerius çok sevdim onun olduğu kısımlarda çokça gülüp tebessüm ettim ve hayaletlerin çekişmesi ayrı bir komikti ve diğer karakterse Leslie aşırı sevimli pıtırcık onun gibi bir arkadaşım olmadığı ve olmayacağı için çok ama çok üzülüp kıskandığım doğrudur. Raphael ve Leslie içinde ayrı bir bölüm görmek isterdim doğrusu.
-Kerstin_Gier496.jpg){kind=small}
Kendisi çok eğlenceli. Arkadaşları da Pıtırcık kadar eğlenceli ve komik. Olayları kahkaha atarak okudum. Büyük küçük demeden bu seriyi okuyun derim. Gülmekten mahrum kalmayın:))
