Protestan mezhebine bağlı bir papaz bir gün adeta zorla götürüldüğü bir evde, henüz ölmüş bir kadın için dini tören yapacaktır. Bu fakir evde ölen kadının insan yüzü görmemiş ergen bir kızı vardır. Kör kız, ergenliğe kadar insan yüzü görmemiş, yabani bir çocuktur. Papaz kızı istemeye istemeye evine götürür. Bu kör ve yabani kızla ne yapacağını bilmemektedir. Evde de karısı Amelie bu durumu hoş karşılamaz.
Fakat papazın ısrarı ile kör kız evde kalmaya devam eder kıza Gertrude adını verirler. Evdeki bütün tartışmalara rağmen papaz kızla ilgilenir ve onu eğitir. Eğitimi için Melle de la M. adında birine başka bir kiliseye gönderir. Burada piyano eğitimi alırken diğer yandan da papaz Gertrude’e oldukça ilgi duyar. Fakat papazın oğlu Jacques ile Gertrude arasında aşk başlayacaktır fakat papaz buna karşı çıkar. Papaz kendisi de aslında kıza âşık olduğunu anlar.
Andre Gide’in otobiyografik romanı Pastoral Senfoni’de papaz Gertrude’e renkleri ve renklerin tonlarını Beethoven’ın Pastoral Senfonisi (6. Senfoni) ile anlatmaya çalışır. Kızın eğitimiyle ilgilenirken bir yandan da kıza bağlandığını hisseder bu adeta aşktır. Diğer yandan oğlu da kızla ilgilenir fakat papaz ikisini ayıracaktır.