Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Beni Cengiz Aytmatov ile tanıştıran ilk kitap..
Bu ara pek kitap okuyasım yoktu ama ince yapısı ile bir çırpıda okuyup bitireyim dedim.
İyiki okumuşum diyorum çünkü sayfaları ne kadar az olsa da , bana kattığı anlam bir o kadar çok..
Okumak az bir zamanınızı alacak ama etkisinden çabuk çıkamayacaksınız.. :)
Savaş döneminin zorlukları içinde ( yanlış hatırlamıyorsam) Kırgızistan'da yaşanmış bir aşk hikayesi. Biraz içten, biraz melankolik.
Biraz da sonradan fark edilen duygular ile zenginleştirilmiş bir eser..
Daha söylemek istediğim birçok şey var ama okuyup kendiniz görün.. :)
80 syf.
10/10 puan verdi
Cemile, 1958'de Novy Mir (Yeni Dünya) Dergisi'nde yayınlanmış olan 80 sayfalık bir Aytmatov öyküsüdür. Epeydir okuma planımdaydı olan bir kitaptı. Yazara şöhretini kazandıran kitaptır. Aytmatov'un Cemile'si için en güzel yorumu Fransız şair Louis Aragon yapmıştır. Cengiz Aytmatov’un Cemile adlı uzun hikayesi için söylediği ‘dünyanın en güzel aşk
| Cemile |
•
•
Cengiz Aytmatov’un ilk ve kendisine şöhretini kazandıran eseri Cemile. İsim anlamı olarak arapçada güzel kadın, gönül alan davranış anlamına gelmektedir.
•
Cemile güzel ama çaresiz bir aşk hikayesi. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bir Kırgız köyünde yaşanan toplumsal olaylardan birini konu alıyor. Erkeklerin birçoğunun cepheye gittiği bir dönem.Eşi savaşa giden bir kadın Cemile , savaştaki eş Sadık , kiçine-bala (kayın) Seyit , bir de sessiz sakin bir adam olan Danyar... Ve onların sürükleyici insanı içine alan öyküsü.. Gönül rahatlığıyla #okudumokuyun
•
•
“Hem konuşmaya ne gerek vardı? İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez...”
Yazarın seveni çok ve ben de o çok sevenlerden tavsiye aldığım veya kitaplar elimde olduğu için, bir kaç kitabını okudum. Ama yineliyorum; yazarın kalemi bana hep donuk gelmiştir. Sırf konusu iyi diye devam edip okumuşumdur ve evet o konuda hakkını vermek lazım.
Fakat bu kitapta konu farklı olsa da kurgu hiç de iyi değildi.
Konu savaş zamanı askere giden köy halkının kalan üyelerinin yaşama gayreti arasında, asker karısı ve bir gazinin yasak aşkı ve kaçışları.
Bir kitaba her şey konu olabilir o tamam da, kurgu çok acemiceydi. Bir çok taş yerine oturmamış. Şöyle ki; kurgu kendi içinde çelişiyor. Bir tarafta askerden ailesine mektup yazan genç adam eşine selam yazmaya utanırken ve bu köyde çok ayıp sayılırken; genç erkekler, kızlar, gelinler sarılmalı, öpmeli, suya atmalı şakalaşabiliyor ve yaşlılar gülerek, memnuniyetle onları izliyor. Ve bunun gibi şeyler. Daha da uzatmak istemiyorum.
Sonuç olarak ne tavsiye edeceğim ne de hoşuma giden bir eser okudum.
80 syf.
10/10 puan verdi
Bir oturuşta mı okudum desem? Yoksa bir solukta mı? Bilmiyorum.
Bildiğim tek şey, çok güzel bir hikayenin, çok güzel bir şekilde anlatılışı..
Bozkırlarda yaşayan ve kalabalık bir ailesi olan bir çocuğun gözünden köyünü, ailesini, kendisini ve özellikle yengesi Cemile’yi anlatmaya başlamasıyla başlıyor hikaye ve sonra bu hikaye bitmesin istiyorsunuz.
Savaş sebebiyle köyündeki bütün genç erkekler ve abisi askere alınan kahramanımızın dilinden dinliyorsunuz hikayeyi. Kahramanımız ile yengesi savaşa katılan askerlere buğday taşınması İçin görevlendiriliyorlar çünkü buğdayı köyden trene taşıyacak, yükleyecek, toplayacak olan erkeklerin hepsi savaşa katılmıştır ve köyde erkek kalmamıştır. Bu gidiş gelişler içerisinde bir gün köye Danyar adında kimsesiz, üstü başı perişan bir adam gelir ve kahramanımız ile Cemile’ye yol arkadaşı olur. Ancak bu yol arkadaşlığı bir gece dönüş yolundayken Danyar’ın türkü söylemesiyle büyük bir aşka dönüşür. Zaten ilk kıvılcımları atılmaya başlayan bu aşk, türkülerle beraber büyük bir yangına döner ve bir gün Danyar ve Cemile köyü terkeder.
Akıcı bir dille yazılmış olan kitap, gerçekten okunması gereken bir hikaye.. okuyunuz efendim.
Cemile
Yazarın okuduğum 3.kitabı bu.Diline alıştım,sanki nerede ne diyeceğini kestirebiliyorum artık.Bunu iyi anlamda söylüyorum.
Belli ki savaş,kıtlık ve kolhoz yaşamı yazarı derinden etkilemiş,her kitabını bu konu çerçevesinde işlemiş.
Eserin iz bırakmasının sebebi bence karakterlerin finalde hepimize ait olan bir uhdeyi gerçekleştirmesi; kendine itiraf edemediklerini bir cesaret ilhamı ile itiraf edip,hayallerini gerçekleştirme yolunda " gemileri bile yakmasıdır."
Cemile'nin eylemi tabi ki tartışılacak ama özündeki bu duygu ( her şeye,hayallere,amaçlara yeniden başlama duygusu) en mutlu olanımızda bile yok mu?