Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
Özellikle ikinci dünya savaşı ve rus devrimi ( ve sonrası ) dönemlerine ilğisi olan herkesin mutlaka okuması gereken bi eser.. Ama bu dönemlere hiç ilğiniz yoksa bile sırf insan ve duygu analizleri için okumanızı tavsiye ederim.. Kitabın ilk 50-100 sayfası çok fazla isim ve farklı aileler barındırdığı için kafa karıştırıcı gelebilir.. Pes etmeyin , emin olunki ilerleyen sayfalarda bütün isimler ve olayların birbiri ile bağlantısı oturucak.. Beni en çok etkileyen annesinin oğluna mektubuydu ki bu mektup başlı başına bi tiyatro eserine dönüştürülmüş , görmeyi çok isterdim..
Yaşam ve Yazgı/Stalingrad
Yaşamın devam etme zorunluluğu vardır ve yazgılarımız birbirine bağlı, birbirleri ile mutlak etkileşimlerde bulunarak belirlenir, şekillenir. Bireylerin yaşamları son bulabilir ama bu yaşamın son bulması demek olmadığı gibi yaşamı son bulan bireyin yakın çevresi başta olmak üzere mevcut bütün yazıların da yeniden şekillenip belirlenmesi
Veee Varoluşçuluk yeniden. Albert Camus'un aslında pek çok felsefi görüşünü barındıran, yaşam, ölüm, varoluş gibi konular üzerinde duran kitabı. Yabancı ve Düşüş kitaplarının alt metninde bulunan felsefi fikirlerini daha net görebiliyoruz. Yaşamın bir manası var mıdır yoksa manasız oluşu asıl manası mıdır? Kişinin bir yaşam amacı bulunmazsa intihara sürüklenir mi yoksa bir başkaldırı neticesinde yaşamayı mı tercih eder gibi sorulara cevap aramış Camus. Ulaştığı cevaplar çoğu bakımdan göreceli olsa da, bazı konularda haklı olduğunu varsayabilirim. Velev ki, katılmasak bile felsefenin iyisi kötüsü yoktur. Felsefe felsefedir.
Aynı yerde duran iki film de eklemek gerekir diye düşünüyorum. İlki, Zeki Demirkubuz'un Yabancı kitabına yüksünerek yazdığı Yazgı filmi. Diğeri, bu hafta Netflix'de gördüğümüz Onur Ünlü'nün son filmi Bomboş. İkisinin de adı bile Camus felsefesine not düşer gibi.
Başını örten kızlar felsefe bilmelidir diye kapatayım bari. :)
Video: youtu.be/tWkDNksQDNI
Benlik.
Oruç Aruoba'dan De Ki İşte, Zilif, Yürüme, Ol / An, Hani, Geç Gelen Ağıtlar, Yakın, İle, Sayıklamalar, Çengelköy Defteri, Olmayalı, Doğançay'ın Çınarları ve Uzak'tan sonra okuduğum 14. kitap.
Benlik, 160 sayfalık felsefi bir deneme kitabıdır.
Benlikte; an, anı, aşk, ayrılık, benlik,
Muhteşem. Çok uzun incelemeler yazılabilir ama ben sadece bunu söylemek istiyorum. İnsanın her halini anlatıyor. İnsanlığın kanseri Hitler faşizmine Stalingrad'da dur diyen Sovyet emekçilerine selam olsun.
Her Şey Geçip Gider,Vasili Grossman'ın 1955 yılında başlayıp,1964 yılında yazarın hastanede iken son günlerinde gözden geçirdiği,tamamlanmamış bir eser.Grossman'dan geçen sene Yaşam ve Yazgı adlı eserini okumuş çok beğenmiştim.Tolstoy'un Savaş ve Barış adlı eserine benzetilen Yaşam ve Yazgı 'dan sonra elbette Her Şey Geçip
