Allah’tan Korkmak
İnsanın asıl yaratılışına uygun yaşayabilmesinin nelere bağlı olduğunu bilen Rabbimiz, öncelikle kendisine inanılmasını ister. Hemen ardından da zatının sevilmesini ve aynı zamanda da korkulmasını talep eder.
“Ey iman edenler, Allah’tan nasıl korkup sakınmak gerekiyorsa öylece korkup sakının ve siz müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin” (Âl-i İmrân3/102). “Ey iman edenler, Allah’tan korkun. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın. Allah’tan korkun. Hiç şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır” (Haşr 59/18). “Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek çetin olandır” (Bakara2/196). “Allah’tan korkup sakının ve gerçekten bilin ki siz O’na döndürülüp toplanacaksınız” (Bakara 2/203).
Yüce dinimiz, Allah’tan korkmanın bir gereği olarak, kendi dışımızdaki herkese ve herşeye zarar vermekten uzak durmamızı ister. Adaletli olmayı, iyilik yapmayı emreder, her türlü kötülüğü, fenalığı nehyeder.
Prof. Dr. Çetin Yetkin takip ettiğim yazarlardan biri. Birçok kitabını okudum. Okumadığım kitaplarını da topluyorum. Atatürkçü, çağdaş, mücadeleci bir yazar. Öyle oturduğu yerden ahkam kesenlerden değil. Çalışmalarından dolayı çok sayıda ödülün de sahibi. Savcılık da yapmış ve birçok badire atlatmış biri olarak yazdıkları yabana atılır cinsten
"Totaliterizmde tek ve tekelci bir ideolojinin ön plana çıkarılması, alternatif ideolojilerin ve inanç sistemlerinin potansiyel bir tehdit olarak görülmesine yol açar."
Bazı ayrılıklar vardır ki ölümden beterdir.
Tükenir insan.
Sevdiğinin başına gelecek şeyler ürkütür onu en çok.
Ayrılık gönüllerde hep bir yara ve sızı.
Kader, der insan, kader.
Sevdiğinden hiç ayrılmasa insan.
Sonsuza dek ve muhabbetle baksa.
Kartal bakışlı gözlerden çıkan ışık aydınlatsa sonsuza dek.
Geleceğe yürüse Payitaht'ın kadim varlığı.
Düş değil gerçek olan bu direnç.
Ne çetin bir savaş.
Ne az biliyor insan.
Ne büyük ne güçlü bir iman,
Bütün varlığın ile seni sarıp sarmalayan. Allah'a sunacağım.
Susmayacağım mizanda,
Ben diyeceğim,
Ben şahidim.
Ben bilirim.
Hem de en iyi bilenim.
Allah'ım!
Her nefesinde seni allah bilerek yaşadı.
Koca sultan, "Evet Paşam, seni neden biliyorsun!" derken ayağa kalkmıştı. Yüreğim ağzıma gelse de belli etmemeye çalıştım:
"Tahmin ediyorum Hünkarım," derken sesim titredi.
"Hakkını helal et dostum."
Kendimi daha fazla tutamadım. Gözyaşları içinde, önlenemez bir savruluşla bir yerden bir yere sürükleniyormuş da güçlü bir dala tutunmak istercesine Hünkarıma sarıldım.