"Aşırı okumak bizi daha akıllı yapmaz. Kimi insanlar sadece kitapları "yutar." Onlar bunu, okunmuş olanların "hazmedilmesi," işlenmesi, içselleştirilmesi ve idraki için elzem olan düşünme aralığı olmadan yaparlar. Bu tür insanlar konuştuklarında ağızlarından tamamen ham, işlenmemiş halde Hegel, Heidegger veya Marx paragrafları dökülür. Tıpkı arının topladığı çiçek tozunu bala dönüştürmesi için bir "içsel" gayret ve zaman gerekmesi gibi, okumak için de şahsi katkı gereklidir."
Bütün umutları tükenmiş, bütün imkanları elinden alınmış birinin zindanda yazdığı, benim de sıcak evimde, rahat koltuğumda mahcubiyet duygusu içerisinde okuduğum kitabın ilk cümlesiydi ve bu cümlenin sırf daha edebî bir giriş olsun diye öylesine yazılmamış olduğuna yazarın hayatı şahitti. Beni bu kadar etkilemesinin nedeni de buydu galiba.
"...ne kadar maddi kaynak -çelik, otomobil, raket- bir mutlu çocukluk eder? Anneyle geçirilen bir çocukluğa fiyat biçilebilir mi ve başka bir şey yerini tutabilir mi?"
Ey huzur!
Neredesin?
Ivan’ın aklında mı ,
Dimitri’nin hazzında mı,
Yoksa Alyoşa’nın kalbinde mi?
Rus ve dünya edebiyatının önde gelen yazarlarından olan Dostoyevski’nin başyapıtı Karamazov Kardeşler, 1879-1880 yılları arasında çıkan bir dergide bölümler halinde yayınlanmıştır. Eser 1881 yılında kitap haline