96 syf.
·
Puan vermedi
Avluda
Avluda Kocaeli Şehir Tiyatroları tarafından oynanmış,böyle olunca daha da bir meraklı okudum,kuvvetli bir oyun. Küçük sevinçler bulmalıyım şiirsel bir tek kişilik oyun. İki oyunu bir arada okumak güzel oldu, ki tek kişilik oyunlar özeldir,izleyicisi gibi okuyanı da ya içine alır yada kopartır. Güzel vakit geçirttirdi..
Küçük Sevinçler Bulmalıyım Avluda
Küçük Sevinçler Bulmalıyım AvludaIşıl Özgentürk · Mitos Boyut Yayınları · 19986 okunma
Coca Cola ve Sinema
“İran, Türkiye’deki Altın Lale Film Festivaline 1989’da Said İbrahimifar’in Nar ve Ney’i ile katıldı. Eleştirmenler İran filmlerini şans tanımamasına rağmen, Nar ve Ney uluslararası jüri tarafından en iyi film seçildi. Işıl Özgentürk, o tarihte yayınlanan bir yazısında, sonuçlar açıklandıktan sonra, şaşkınlık içinde, ‘İran’da nasıl bir sinema yapılabilir? ‘ diye Soran bir arkadaşından söz ediyordu.Yılda 50 film üretilen, 25 milyona yakın seyirci potansiyeline sahip bir sinemaya ilişkin bu bilgisizlik ve önyargıyı Said ibrahimfer İstanbul’da kendisiyle yapılan bir söyleşide, ‘Bütün bunlar masamızın üstündeki şu coca cola şişesinde düğümleniyor’ şeklinde yorumlamıştı. Nitekim, İran sinemasının dışarıya açıldığı yıllar boyunca Amerika yönetimi İran filmlerini festivallerde ve kendi kültür merkezlerinde gösterimini engellemeye ve sınırlamaya çalıştı. ABD’de yönetimi, İrana koyduğu ekonomik ambargo da kültürel ürünlerin girişini istinayi bir madde olarak kabullendiği halde, uygulamada bu maddeyi riayet edilmedi. ABD gümrüğü İran filmlerinin bu ülkeye girişine engel olmaya devam etti.”
Reklam
“1989’da uluslararası bir festivale dönüşen Fecr Film Festivaline, aynı yıl Türkiye’den Işıl Özgentürk ve Onat Kutlar davet etmişlerdi. Farabi Sinema Enstütüsü Müdürü Behişti, bu davetler üzerine şunları anlattı: Biz, İslamcı olmayan Türkiye aydınının İran konusunda ne düşündüğünü biliyorduk. Işıl Özgentürk Hanımefendi, kuşkulu ve tepkici bir psikolojiyle İran’a geldi. O zannediyordu ki, biz de sosyalist ülkeler gibi davranacağız. Bize, burada kadınlar caddelerde yürürler mi, acaba kadınlar yüksek tahsil yapıyorlar mı, kadın gazeteci var mı, gibi sorular soruyordu. Biz ise, onun kendi başına gözlemlerde bulunması, dilediği gibi bilgi edilmesi için çeşitli temaslar kurmasını sağlamakla yetindik. Kendisi, ayrılacağı gün İran konusunda bu kadar habersiz olduğundan dolayı rahatsızlığını belirtti. Gördüklerinden dolayı şaşırmış gibiydi. Türkiye’ye döndükten sonra Cumhuriyet gazetesinde güzel bir makalesini yayınladı. Bir müddet sonra da bizimle temas kurarak, İrana gelirken, bir baskı rejimi ile karşı karşıya kalacağını sandığını ve böyle bir şeyle karşılaşacak yerde İranlı Müslüman aydınların durumunu düşündüğünden çok farklı gördüğünü söyledi.”
Bir Davayı Ölesiye Sevmek - Işıl Özgentürk
Evet, Yusuf'un bu suskunluğunda, çaresizliğinde benim de payım var! 'Hayat kurtarma' operasyonları sırasında sokaklara dökülmediğimiz, ölüm orucuna yatan çocuklarımızın çaresizliğini hissedip onlarla birlikte ölüm orucuna yatmadığımız için hepimizin payı var... Bizim birilerinden özür dilememiz gerekiyorsa, bu, ölüm oruçlarında hayatını kaybeden ve sayıları yüzleri bulan çocuklarımızdan dilediğimiz bir özür olmalı... Yönetmen Özcan Alper ve onunla birlikte bu filmi kotarmak için çalışan bütün dostlarının bu vakitsiz ve çaresiz ölümlere tanıklık ettiklerini düşünüyorum. Bunları bire bir yaşadılar ve artık zamanıdır dediler... artık bir şeylerin hesabının sorulma zamanıdır. Yüzlerce ölüm ve yüzlerce yarı sakat gencin bu durumda olması devletin de bir ayıbıdır ve her dakika olur olmaz bize demokrasi dersi veren Batılı dostlarınuzın da bir ayıbı... En çok da bizim ayıbımız... Sonbahar için başka ne söyleyebilirim, bu müthiş politik filimde tek bir slogan yok, tek bir işkence sahnesi yok... ama Yusuf'un dolaştığı dağ başlarının her daim bulutlu olduğu o muhteşem coğrafya adeta bir hapishane gibi. Ve Karadeniz her daim dalgalı... ama hayat çok sakin akıyor.
Sayfa 77 - Ve YayıneviKitabı okudu
-SON-
zormuş bir ebabile hoşça kal demek kalbi bir bahar dalı kadar kırılganmış sesini geçerken bir çöl vurgununa ödünç vermiş..
Sayfa 105 - AYA KitapKitabı okudu
bir sır var onunla benim aramda yarısı bende yarısı onda ikimiz de inatçıyız ser verip sır vermemekte..
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
103 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.