Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı reformcuları din adamları ve dini kurumlarla açıkça savaşmadılar. Ulemanın ve medreselerin dışında laik eğitimi örgütleyip laik bir bürokrasi yetiştirdiler. Bu laik bürokrasi modernleşmeyle toplum hayatındaki etkisini artırdıkça ilmiye sınıfı kenarda kaldı ve nihayet 2. Meşrutiyet den sonra darbe yemeye başladı. Oysa İran'daki bazıları toprak sahibi de olan müctehid ve molla sınıfı modern laik eğitimden de yaralandı. İktisadi güce sahip olan bu sınıf siyasi, idari kültürel hayattaki rolünü koruyabildi ve laikleşmeyi engelledi.
İmparatorluktaki şehirlerin çoğunun halkı Tarım ve buna ilişkin faaliyetlerle geçiniyordu;modern beledi hizmetlerinin altyapısını kuracak takatları ve gereksinimleri yoktu. Hatta bu tezat imparatorluğun başkentindeki semtler için de söz konusu idi. 1877 Meclis-i Mebusanı'nda beledi hizmetler konusu tartışılırken, Ahmet Vefik Paşa, "Beyoğlundakiler gaz isterler, Kasımpaşadakiler kaz bulamazlar " demişti.
Reklam
Tanzimat fermanı, Mustafa Reşid Paşa ve arkadaşlarından önce Sultan Abdulmecid'in şehzadelerinin hayatını güvence altına almıştır.Osmanlı hanedanı, kadınlı erkekli bütün üyeleriyle birlikte bir sofranın etrafına oturma mutluluğuna da Cumhuriyetin ilanından sonra Halife Abdülmecid Efendi'nin bir davetiyle erişmişti.
19. yüzyılın otokratik yönetimi Sanayi tarım ticaret ve eğitimde güdümlü bir gelişme politikası izlemiştir ve tebaaya 17. ve 18. yüzyıl monarşileri gibi bir sürü olarak değil zapturapt altına alınması gerekli ama kanun ve düzenin güvencesi altında yaşamaya ve daha insanca muameleye hak kazanmış halk olarak bakar. 2. Mahmut'un şu sözleri anlamlıdır "saltanatımın millet için dehşet ve korku kaynağı değil destek olmasını isterim"
"Osmanlı İmparatorluğu'nda ulusçu düşünceyle en geç tanışan unsurlardan birinin Türkler olduğu çok tekrarlanır ve bilinen gerçektir."
"Türk adı seçkin Osmanlı grupları kadar bazen İstanbul halkı arasında bile hakaret olarak kullanılırdı."
Reklam
Mısır Valiliğini ele alan Mehmet Ali'nin 1830 1839 arasında süren isyanı (daha doğrusu savaş) Osmanlı imparatorluğunda ulusçuluk değil, fakat modern merkeziyetçi devlet aşamasına geçiş açısından önemlidir.
"Dünyada nasıl bir güneş varsa, Türklerin de bir hükümdarı ve efendisi vardır."
"Osmanlı Batılılaşması, Batı'yı hayranlıkla değil, zorunluluk nedeniyle tercih etmiştir."
"Asya atalet demektir, Avrupa ise sürekli değişen bir dünyadır."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.