"Yûsuf güçlüydü bu yüzden. Bir mazlum âhının gök kubbeyi sarsacagı bilgisiyle. Devranın gün gelip de döneceğinin haberiyle. Ne ki var zerre kadar şer ne ki var zerre kadar hayr, bir gün şaşmaz bir terazide tartılacağının emniyetiyle.
Sustu Yûsuf.
Sustu.
Teslimdi. Mazlumdu.
Teslimiyetiyle vardı. Susmasıyla haykırdı. Tahammülüyle baş kaldırdı."