Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 172 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Temmuz 2017 Ayraç Dergisi Geçmiş ile Gelecek Arasında
İnsanlığın muhatap olduğu iki olgudan örnek verirsek; geçmiş ile gelecek diye biliriz. Geçmiş, hüzün ile pişmanlık arasında birikmiş iken gelecek; umut ile telaş arasında yol almakta. Temmuz 2017’de iki dosya ile Mostar Köprüsünden İslam'ın Hilâli suya düştü. Ama 2100 yılında “Hayat Neye Benzeyecek?” sorusunu aradı, Ayraç Dergisi 93. sayısı.
Balkanlar, 19. Yüzyılda Osmanlı’nın adaleti kalkınca, Avrupa tarafından buradaki kardeşleri birbirine düşürdüler. 19 ile 20 yüzyıllar Balkanda ki Müslümanların, Hristiyanlar tarafından katledilmelerine, göç ettirmelerine sahne oldu. Bu sahnenin son örneği ise 1991 – 1993 arasında Sırplar tarafından yapılan Bosna Hersek katliamıdır. Şahin Torun, Nurullah Aydın, Ruhi Konak Bosna Hersek dosyasını analiz ettiler. Sadık Yemni'nin Yuval Noah Hararı'nın “Holo Deus – Yarının Kısa Tarihi" adlı kitabıyla insanlığın gelecekteki halini düşünme ve anlama zahmetinde bulundurmaya çalışıyor.
İki önemli röportajla Cemal Şakar ile Hasan Harmancı ile yapılmakta.
Yunus Özdemir.
Ayraç - Sayı 093Ayraç Dergisi · Ayraç Dergi Yayınları · 20176 okunma
İçinde bulunduğum mekanda ve zamanda kendimi arıyorum. Binlerce yıl öncesini; sözden önceki sesi, sesten önceki sükutu ve binlerce yıl sonrasını; sükuttan sonraki sesi, sesten sonraki sözü, sözden sonraki olayları hep bir anda yaşıyordum.
Düş; Yola çıkarken hayalini kurduğumuz ne varsa o mu? Yoksa kana bulanan dizimize bakarken söylediğimiz bir söz mü?
Düş, düşmek zaten. Düşe düşmek. Her düşüş beraberinde bir sırrı getirirse hayatımızın sonuna kadar o sırrın neye dönüşeceğini mi bekliyor olacağız? Diyelim bekledik, beklemeleri severek. Sırrı sese dönüştürmeye çalışmak mı tüm bu