Hani bir şeyi çok seversiniz, onun hakkında söyleyecek yüzlerce cümle vardır kafanızın içinde ama büyüsünü bozacağım korkusuyla cümleleri bir araya toparlayamazsınız, takılıp kalırsınız, şu an öyle bir an yaşıyorum. Kitap okumak, zamanla bir yaşam biçmi oldu benim için. Bir hobi değil, zaman geçirmek için yapılan bir eylem değil, bir yaşama biçmi.
Nasıl oluyordu da kendilerine nefes veren bu ağaçları böylesine umursamazca kesiyorlar ve kendilerine hayat veren bu gezegenin kalbini dağladıklarını umursamıyorlardı?
Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara… diye başlıyor bu seferki romanımız. Bugüne kadar Azra Kohen'in herhangi bir kitabını okumamıştım ve Aeden benim için bir ilkti diyebilirim. Ne zaman vakit bulup Ankara Olgunlar caddesinde ve diğer kitabevlerinde yenilikler ya da aradıklarım için bakınsam, Fi, Çi, Pi üçlemesini görüyordum. O kırmızı, mavi
Babam derdi ki, bu kadar iyi olma. Sen bu kadar iyisin diye evrenin bir yerinde birileri o kadar kötü olmak zorunda kalıyor. Evrenin tek sorunu denge...
Dünya geoittir, iki artı iki dört eder, bir saat altmış dakikadır… diye gider bizlerin koşullu doğruları. Peki, bunlar kimin doğruları ve başkalarının doğruları bu kadar net, sorgusuz kabul etmemizin sebebi nedir? İnsan sorgulayan bir organizma değil miydi? Hayatta her şeyi kendi gözlem ve deneyimlerimiz ile bilmemiz mümkün değildir. Bazı şeyleri