Erkeksi cinsiyet, heteroseksüel yetkinlik ve Batılı ordularda askerlik vazifesi arasındaki yakın bağlantılar göz önüne alındığında, Afgan güçlerinin femininlik ve eşcinselliğinin, eğitimlerinden sorumlu olan NATO personeli tarafından onların muharebe yetenekleri konusunda şüphe duyulmasına neden olduğunu göstermektedir. Görünüşe göre iki karşıt düşünceye sıkça değinilir. Birincisi, ANA askerleri eğitim veya savaşa katılmaktan korkuyordu ya da bunu yapmak istemiyordu. Afganistan'da görev yapan askerlerin anılarında, tam eğitim yapılacağı zaman “gizemli bir zilin çaldığı ve ANA’nın tamamının ortadan kaybolduğu -namaz, öğle yemeği, öğle uykusu, gerçekten hiçbir zaman nerede olduklarının bilinmediği" ve ANA'nın "herhangi bir ciddi eğitim yapmakla gerçekten ilgilenmediği” belirtilmektedir.