Beklediğim, hayatın durgun akışı değil, hareketti. Coşku, tehlike, duygulanmak için hareket istiyordum. Durgun yaşantımızda harcanmayan enerji fazlalığı vardı içimde..
"Ne yazık ki, yalnız batıda değil, Türkiye ve benzeri ülkelerde bile kadınlarla birlikte çocuklar da çalışmak zorunda. İnsanları bir ahtapot gibi kuşatan yapay ihtiyaçları karşılamak için, bazen bütün ailenin çalışması da yeterli olmuyor. İsveç gibi, kişi başına gelir seviyesi oldukça yüksek, boşanma oranı çok fazla olan bir ülkede olduğu gibi, gelir yüksekliği ile aile mutluluğu arasında bir bağıntı yok. kentler, zenginliğin bir sonucu olarak eşinden ayrı yaşayan, çocuklu beyler ya da hanımlarla dolar. Buna aslında yalnız yaşama özgürlüğü değil de, yalnız yaşama zorunluluğu demek gerekir."
Muhteşem kesinlikle tavsiye ediyorum.
ÜŞENMEDEN OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM !
BÜTÜN ANNE BABALARIN VE
ÖĞRETMENLERİN OKUMASI GEREKEN BİR HİKAYE
Bir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi, Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle bir
"Tanrım! Hatalıysam beni bağışla! Mutluluğumu, ruhumun neşesini geri ver, ya da yeni bir hayata başlamak için bana yol göster!"
Sayfa 42 - Bahar Yayınları 2005-054 Dünya Klâsikleri Dizisi