SPOİLER İÇERİR!
On sekizinci yüzyılın aile yaşamını, sosyal hayatı, aşkı romantik bir şekilde ele almış Jane Austen. Romanı okurken o dönemlere gidiyorsunuz, Bennet ailesinin bir parçası oluveriyorsunuz. Beş kız kardeşle birlikte yaşıyorsunuz; onlarla yiyip içiyor, kitap okuyor, balolara hazırlanıyor, dans ediyor, piyano
Asıl Adı Atiye -319 sayfa
Naşide Gökbudak
Babasının aile mirasını tüketmesinden hemen sonra, çok sevdiği Kemal'in de başka biriyle evlenmesi üzerine ailenin Küçük Hanım diye çağırdığı Atiye, istemediği bir evlilik yapar. Tekrar ailesinin yaşadığı yere Elazığ'a döndüğünde ailesinin geçimini sağlamak üzere terziliğe başlar. Yanlış bir kararla çocuk sahibi olamayınca kardeşlerinin ve yeğenlerinin üzerinden elini çekmeyecektir. Sözü dinlenen ve Atatürk, Elazığ'a geldiğinde onunla tanışma şerefine erişen Atiye, aradığı mutluluğu bulabilecek midir?
Naşide Gökbudak, ailesinin romanını anlatmaya devam ediyor? Anneannesi Sıdıka Hanım'ın hayat hikayesini anlattığı kitaptan sonra teyzesi Atiye'yi bize anlatıyor.
Yazarın kalemini çok merak ediyordum. Sıdıka Hanım kitabının ilk kitap olduğunu bilmeden bu kitabı almıştım. İlk kitabı okumamak sorun yaratmadı.
Kitapla ilgili tek eleştirim, ailenin yaşadığı dönem itibarıyla tarih kısmı biraz daha ağırlıkta olabilirdi.
Asıl Adı AtiyeNaşide Gökbudak · Nemesis · 2011652 okunma
İnsanlar kendilerini neden birbirlerinden soyutlar? Neden her aile bir soyutlanma hissiyle ve nefretle diğer gruplara karşı kendi içine kapanır? Aileler kendi içlerinde mutluluğu bulacakları düşüncesiyle değil, kendilerini diğerlerinden soyutlamak için içlerine kapanırlar. Söz konusu engeller sevgiyi savunmak için oluşturulmaz. Aile engelleri kapalı, geçilmez ve evin duvarlarından daha güçlüdür. Sınıfları ve ulusları birbirinden ayıran engeller de öyledir. Ulusal engeller birleşik ve birörnek bir grubu tehlikeden korumak ve güvende tutmak üzere birbirinden ayırmak için inşa edilmemiştir. Soyutlama ve savunma kaygısı ulusların arasındaki engelleri pekiştirir, bireylerin ve ürettiklerinin dolaşımına mani olur. Peki ama eğer uygarlıklar alışveriş aracılığıyla kuruluyorsa bu neden böyledir? Acaba ulusal engeller de büyük bir ıstıraptan, aşırı şiddete maruz kalmış olmaktan kaynaklı psikolojik bir engel midir? Acı organize hâle gelmiş ve öylesine yoğunlaşmıştır ki gittikçe daha güçlü ve daha kalın engeller oluşturularak, ulusların yaşamlarını sakatlamıştır.
13 Kasım 1973: Atsız Toptaşı Cezaevi'nde
Dört aylık rapor Adli Tıp'ta Kasım ayına kadar bekledikten sonra kabul edilmemiş; reviri olan bir cezaevinde cezanın çekilebileceği belirtilmiştir. Bunun üzerine Atsız, "13 Kasım 1973 Salı günü davet edildiği Bostancı Karakolu'ndan İstanbul İnfaz Savcılığına sevk edilmiş ve orada resmî
Yaşamla ilgili her şeyi kavrayan, ister erkeğe ister kadına ait olsun insan yüreği ve insan zihni hakkında bilinmesi gereken ne varsa hepsini bilen şeytan Tolstoy; Rose bir erkeğin kadınlar hakkında Tolstoy kadar bilgili olması mümkün müdür diye merak ediyor, bir erkeğin bütün erkekler ve bütün kadınlarla özdeşleşebilmesine anlam veremiyordu, o yüzden de Tolstoy'un yazdığı sadece Savaş ve Barış, Anna Karenina, Diriliş gibi büyük romanları değil, daha kısa yapıtlarını, novellalarını ve öykülerinin çoğunu da okudu, içlerinde en çok da genç bir gelinin hikâyesini ve giderek yaşadığı hayal kırıklığını anlatan yüz sayfalık Aile Mutluluğu kitabından etkilendi, yapıtta anlatılanlar kendi yaşadıklarına öylesine yakındı ki sonunda gözyaşlarına boğuldu
Bu kitap cidden evlenilmeden önce okunması gereken bir kitap.
Kitapta evlenmeden önce yaşantıya , evliliğin cicim aylarından eski neşemiz gelir diye yapılan çocuk tabusuna kadar her şey mevcut.
Evlilikte biten aşkın , çiftlerin bir noktadan sonra birbirlerine olan duygu bitiveriyor başkalarına karşı ilgilerini gösteren gerçek hayattan bir kitap.
Aile MutluluğuLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20204,348 okunma