Yazarın, gençliğinde vereme yakalanan ve bunu ölme isteği için adeta bir fırsat olarak gören birinin, ani bir karar değişikliği sonrası yatırıldığı senatoryumda, yakın çevresi ile yaşadığı kederli, eğlenceli, maceralı, sinirli, platonik aşk kokan olayları, mektup görünümlü ama aslında akıcı bir nesir denebilecek kadar da konuşma dilinde kaleme aldığı eseri.
Esas oğlanımızın, “Öğrencisi” olduğu kuruma “Yeni Adam” kimliğiyle girip, kısa sürede ettiği tekamül, kara keşişleri bile kıskandıracak türden. Her şey sağlıkla ve sağlıklı yapıldığında güzel, kitabın aktardığı haliyle belli ki tefekkür de…
Farklı kişilerin yüzeysel hikayelerinin de aktarıldığı kitap, yazarın “bizzat kendisinin” de başından geçen olaylarla süslü ve yarı otobiyografik öğeler içermesi bakımından da önemli. Osamu Dazai sevenlerin şüphesiz ıskalamayacağı bir eser.