Şu toplumu yeşertip ayakta tutacak, hayat verecek bir ruhu olacaksa, adı "OSMANLI", adı "SELÇUKLU", adı" ASR-I SAADET" olabilir...
Nikâh esnasında bir sahâbî hanımın, mihr olarak kocasının kendisine Kur'an'dan bildiği kısımları öğretmesini yeterli görmesi, onların iman heyecanını gösteren ne muhteşem bir fazilet tablosudur.
Reklam
Müslüman hanımlar, Peygamber Efendimiz'e verdikleri sözleri ellerinden geldiğince bulundukları yerlerde tutmaya çalisiyorlardı. Allah'ın ve Resûlü'nün hükümlerine bağlılık kölay bir şey değildi. Bunun için ruhun devamlı ibadetlerle beslenmesi gerekiyordu. Bu nedenle Müslüman hanımların birçoğu, evlerinde ibadet etmelerinin yanı sıra Mescid-i
Sayfa 357 - Tahlil Yayınları, 1.BaskıKitabı yarım bıraktı
Asr-ı Saadet'te toplumun en alt katmanındaki bir kişi dahi, Peygamber (sav) ile doğrudan konuşabilmekte ve fikirlerini açıkça söyleyebilmektedir.
"Onlar, ne ticaret ne de alışverişin, kendilerini Allah'ı zikretmekten, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin dehşet içinde kalarak allak bullak olduğu bir günden korkarlar." (en-Nur, 37)
Sayfa 71 - Erkam Yayınları
235 öğeden 271 ile 235 arasındakiler gösteriliyor.