“…İnsanlar sevdiklerinin ölümünü kolay kabullenemezler.”
Sayfa 118Kitabı okudu
Osmanlı insanı hayata "helâl" ve "haram" perspektifinden bakardı. Kapı tokmakları da bu hassasiyeti yansıtırdı. Tokmaklar iç içe iki demir halkadan oluşurdu. Dış halka daha tok ses çıkardığından erkekler için, ondan daha ince ses çıkaran iç halka ise kadınlar içindi. Eve gelen erkek misafir dış halkayı kadın misafir ise iç halkayı kullanarak ev sahiplerine cinsiyetleri konusunda bilgi verirlerdi..
Reklam
"Bazıları tuttuğu bakırı altın eder, bazıları altın tutsa bakır olur. İş her ikisininde dünya metaı olduğunu bilip ehemmiyet vermemekte diye."
Sayfa 67 - DervişKitabı okuyor
"Kafamı böyle güzel bir sarıkla çerçevelediğime bakmayın, aslında kitaplar mademki katırın sırtında sarığı da onun kafasına koymak en doğru iş. Çünkü o kitaplar olmadan bu kafa bomboştur."
Sayfa 64 - DervişKitabı okuyor
Buna düpedüz gidiş değil, ancak kopuş denebilirdi. Çünkü yapışık gibiydiler, perçinlenmiş gibi...
Bir sır olarak gitmişti...
Herkes gittiğini biliyordu. Fakat bunu birbirlerine söylemekten nedense çekiniyorlardı. Bir sır olarak girmişti aralarına, bıçak keskinliğinde bir sır; bıçak kadar sert, sivri ve soğuk.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.