ne haydut bir akşamdı
haydutlardan da beter
yıldızlar bozmuştu gökyüzünü
yemyeşil gürültülerle
uzakta bir köpek dağılıyordu
toprakta sürgünlerin ürkekliği
bardakta sosyalist karanfiller
kaç içki daha ne ağır bir iş
alkol ırgatlığı bardakta ruj izi
gözlerinin mavisi akında erimiş
tütün sarısına dönüyor benzi
şehvetin dürtüsü
seviş
seviş
seviş
içindeki çöl çok daha geniş
nasıl bir susamak içebilse denizi
ağzını bulamıyor nerede kaybetmiş
oysa yutabilir erkekliğinizi
şehvetin dürtüsü
seviş
seviş
seviş
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları-33.Basım-Kitabı okudu
Ashmett ve McCullagh,italyanların libya da yaptığı katliama dair şunları söylemektedirler:
— Burası ertesi sabah öğleye doğru bir insan mezbahası halinde idi.Çocukların ve kadınların cesetleri koyun koyuna sokaklara serilmişti.Katliam o kadar korkunç bir manzara arzediyordu ki ,bizler ifadelerimizi İngiltere Konsolosluğun’da ve konsolosun huzurunda yeminli olarak verdik ve ayrı ayrı milletlerden olmamıza rağmen İtalyan işgal kuvveti başkumandanı general Caneva’yı harp suçlusu olarak nitelemekten kaçınmadık... Medeni avrupa !