Türgeşler (!) uzun zaman Arapların Türkistan'a ilerlemisini durdurmuşlardır. Ayrıca, Türgeşler, Türklerin şehir ve kültür hayatını benimsemesinde ve batıdaki Türk nüfusunun artmasında büyük rol oynamışlardır..
Türgeşler! : Batı Göktürklerin bir kolu olan Türgeşler'in ilk yerleşim alanları Altay Dağlarının güney batı etekleridir. On boy halinde yaşarlar..
Çin, ayrıca, ticaret yoluyla Hun ülkesine bol miktarda ipek ve lüks eşya gonderek, Hun topluluklarını rahata ve zevke alıştırıyordu. Halbuki rahat ve zevk düşkünlüğü, atlı-göçebe ve akıncı hayat tarzına tamamen aykırı idi.
Koşar adım Mîr Bedirhan'a doğru gittin, elini öpmek istedin. Senin de elini öpmek isteyen gençlere yaptığın gibi, Mîr elini çekerek saçlarını okşadı, "oğlum Musa, xortê hêja û jêhatî", dedi "civat geriyaye,” meclisimize hoşgeldin. Kaldığın yerden yaşamın sürecek, ama aramızda, ölümsüzleşerek. Bilirsin, herkes yaşar, herkes ölür. Ama herkes ölümsüzleşmez. Ölümsüzleşmek yapılan işlerin bir sonucudur; onurlu bir yaşam, vicdanlı bir ruhtur.
"Hunlar atlarına hemen yapışırlar, bu atlar çok zorlu olsalar bile. Atlarından gündüz ve gece boyunca alış-veriş yapan, yiyen-içen ve dar boyunlarına boyunduruk vurulan atlar serbest bırakılınca uyurken gördükleri rüyalara ortak olan tek millettir. Ağırlıklı konular hakkında özen gösterildiğinde, bu konuda at sırtında istişare ederler."
Elbise rengi olarak siyah(kara), Türkler tarafından pek tercih edilmemiştir. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Örneğin "Keşiş elbisesi" Türklere her çağda ters gelmiştir. Bu yüzdendir ki Kırım Türkleri bile keşişlere "kara donlu" demişlerdi.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Avrupa içlerine ilerleyen Türkler "İslam'ın kılıcı" sayılırken, Macarlar da "Hristiyanlığın Kalkanı" diye anılmışlardır.
Maveraünnehir ve Horasan halkı, et ihtiyacını Türklerden satın aldıkları koyunlardan sağlamaktaydı. Özellikle "en seçkin ve en lezzetli koyun eti, Oğuzlardan ithal edilen koyunların eti idi."
Çinlilerin acı baklayı Türklerden almış olmaları kuvvetle muhtemeldir. Zira Çin Yıllıkları'nın kayıtlarına göre Çin'de yetiştirilen bir çeşit baklaya "Hun veya Uygur baklası" adı verilmekteydi.
İkinci Göktürk Devleti'nde İnal Hakan (716-?) İç karışıklıkları önleyemediği gerekçesi ile tahttan indirilmişti. Eski Türklerde tahttan indirilmeyi gerektiren günah, töreyi terk etmekti.