Dicle’nin gecesi devrilmek üzere ve şimdi feri sönmekte olan her stêrk, aklıma benim Stêr’imi getiriyor.
Artık beni Stêr’le yalnız bırakın. Kandili söndürün ve gidin.
Dicle, önümüzde nazlı nazlı, huzur içinde akıyordu. Artık doğudaki dağları ve Cudi'yi arkasında bırakmış ve göğün yükseltilerine ulaşmış olan güneşin sıcak ışıkları mavi sularda oynaşıyordu.