Bir şeftali bin şeftali
"...O kadar hızlı boy atıyorlardı ki şaşırıp kalıyordum. İlkin, birkaç güne kadar badem ağacını da geçeceklerini sandım. Ama toprakta sağlam köklerinin olmadığını anladığım zaman "Bunlar kısa zamanda solup yok olacaklar," dedim kendi kendime."
Çocuk kitapları çok masum geliyor bana...
"Hep sorardim kendime: "Günün birinde birisi güneşi gücendirirse ve güneş de bize küserse ne olurdu halimiz o zaman?"
Reklam
Nerede ayakları çıplak,üstü başı kir pas içinde ,saçları yıkanmamaktan keçelenmiş bir çocuk görsem , yeryüzünde sadece iki sınıf olduğunu düşünürüm.Ezenler ve Ezilenler. Ve şunu söylerim hep: ezilmek bir kader değildir.
"Ben ölüyorum. Kız kardeşini yalnız bırakma. Yalnızlık ölümden de beter."
Bir günlük düş ve gerçek
//Dünyanın her yerinde semtler ikiye ayrılır, fakir ve zengin...// Tahran iki bölümdür. Her bölüm de birbirinden çok farklıdır. Kuzey Tahran ve Güney Tahran. Güney tarafı pislik içindedir. Kuzey Tahran ise tertemiz. Neden dersen; tüm eski, kırık dökük arabalar güneyde çalışır. Yük arabaları oradadır. Bütün tuğla fabrikaları burada kurulmuştur. Sokakların caddelerin çoğu topraktır. Kuzeyin lağım suları, pislikleri hep güneye akar. Her taraf pislikten geçilmez. Güney, yoksul ve aç insanların yurdudur. Kuzeyde ise temiz, mutlu, zengin insanlar yaşar. Sen hiç on katlı mermer kaplamalı apartmanlar gördün mü? İşte bütün büyük ve güzel yapılar kuzeydedir. Bu dev gibi yapıların altında koca koca mağazalar sıralanmıştır. Burada altlarında lüks arabaları, yanların- da pahalı köpekleri olan zengin insanlar alış veriş ederler.
Aynı anda hem ölecektim hem yaşamaya başlayacaktım.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.