Plotinos der ki ruh, ne parçanın bütünde mevcut olduğu gibi, ne niteliğin varlıkta mevcut olduğu gibi, hatta ne de formun maddede mevcut olduğu şekilde bedende mevcut değildir. Hiçbir imge, duyular alanından alınmış hiçbir metafor, beden ve ruh arasındaki bu bağıntıya ışık tutamayacaktır. Olsa olsa, ruh bedende değil ancak beden ruhtadır diyebilirdik.
Dahası, eğer ruh bedenle aynı doğada ise beden gibi o da daima hareket halindedir ve akıp gitmektedir: Hafızaya ne olur peki? Üçüncü olarak da eğer ruh, beden ile aynı doğada ise akıl anlaşılmaz olur. Çünkü akıl, cismani olmayan şeylerin sezgisine dayanır. Öyleyse ne yaşam ne hafıza ne de akıl maddeye has özelliklere indirgenemez.
Reklam
Hayat bize zamanda bir gelişme, mekánda bir karmaşıklaşma olarak takdim eder kendini. Zaman içinde düşünüldüğünde hayat durmadan yaşlanan bir varlığın sürekli gelişimidir: Hayat asla geriye dönmez, kendini asla tekrar etmez.
Arınmış bir yürek olmadan iyi bir yaşam olmaz🌿💫 -henri bergson
Kant, bir gayenin bizatihi kendisinin izafi olduğunu ve bu değerin ölçülebilir olduğunu belirtir. Zenginliğin bir gaye olarak değeri vardır fakat daha çok arzulanır bir gaye olan sağlıktan daha az değere sahip olacaktır. Yani bütün değerler kendi aralarında ölçülebilirdir, her ampirik gayenin bir değeri vardır. Gelgelelim insanın kişiliği, özgür ve akıllı iradenin bizatihi kendisi gayedir, mutlak bir gayedir, başka hiçbir gayeyle mukayese edilemez. Artık onun bir değeri olduğunu değil de bir haysiyeti olduğunu söyleriz.
Sayfa 76 - Pinhan yayıncılıkKitabı okuyor
"Mutlu bir yaşamın temeli hiçbir yanlış hazza sahip olmamaktır" der Seneca. Gerçek neşe, ciddi bir meseledir.
Sayfa 65 - Pinhan yayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.