Zach onu yeniden, bu kez daha yumuşak bir şekilde öpmek
zorunda kaldı. Ellerinin ellerinden ayrılmasına izin vermeden
onları yastığın iki yanına çekti ve zamanını onun tatlı dudaklarını keşfetmeye adadı.
Ulu Tanrı! O kadar uzun zamandır onu bu şekilde öpmek istiyordu ki hissettiği arzu onunla geçirdiği her saniye
Zach’i daha da yiyip bitiriyordu. Çekinmeden karşılık vermesine bayılıyordu ki kadın ona sataşmaya ya da onu azdırmaya dahi çalışmıyordu. Heather diğer her şeyde yaptığı gibi
öpücüğüne de aynı şekilde -odaklanarak- cevap veriyordu.
Zach onu baştan çıkarmayı planlamıştı ama kadının dili
dilini okşarken, parmakları parmaklarına kenetlenirken ve
kalçası onun sunacağı rahatlamayı bulmaya çalışarak kımıldarken gerçekten aksinin yaşanıp yaşanmadığını... Onu baştan çıkaranın Heather olup olmadığını düşünmek zorunda kaldı.
Bu çılgın düşünceyle hayatını yeniden rayına oturtmaya
kararlı bir şekilde dudaklarını hızla onun dudaklarından
çekti. Kartları tutmakta olan kişi ilk anda gözüne kestirdiği kadın değil, oydu.
Gölgelerle bezeli odada ona uzun uzun bakarken ne
kadar güzel olduğuna yeniden hayret etti. Onun vücuduna
sahip olan diğer kadınlar bunu soluk renkli gömlekler ve
şortlarla kapamak yerine sergilemek için ne olsa yaparlardı.
Zach o biçimsiz kıyafetlerin altında tam olarak neyin
saklı olduğunu merak ederek günden güne çılgına dönmemiş
miydi?
Sayfa 175
Sanki tüm bunlara değermiş gibi.
Sanki Zach gerçekten onun kıymetli olduğunu düşünü
yormuş ve hassas noktalarını keşfetmeye ayırdığı zamana de-
ğiyormuş gibi.
Adam hamlelerini genç kadının öbür tarafında da uyguladı ve tüm bu süreçte öylece durmaya, daha fazlası için yalvarmamaya çalışan Heather boğazından yükselen küçük, çaresiz bir sesle
Sayfa 169
Zach dudaklarını yeniden ele geçirmektense çekingenliğini sezmiş gibi yanağına, ardından boynuna ve omuzlarına
yumuşacık öpücükler kondurmaya başladı. Heather’m teni -öpücüklerle bezeli bu heyecan verici zevk hattında- yavaş yavaş canlanmaya başladı.
Hal böyleyken korkuyu, kendine birine teslim olma izni
vermenin endişesini üzerinden hâlâ atamıyordu, Zach’in sesi
düşüncelerini bölene dek.
“Burası da hassas mı?” Başparmağını omurgasından saç
çizgisine dek yukarı doğru kaydırınca genç kadın ürpererek karşılık verdi. “Bunu evet olarak kabul ediyorum,” dedi yavaşça ve aynı yolun izini diliyle sürdü. “Peki ya burası?” Parmakları beline kayınca Heather sırada ne olduğunu anladı.
Zach onun arkasında dizleri üzerine çöktü, dudakları inanılmaz derecede hassas olan tenini yalarken ağzı neredeyse kalçasına değmek üzereydi.
Genç kadının nefesi kesilirken, “Kesinlikle evet,” dedi
Zach.
Ve sonra tam o an adamın vücudundaki hassas noktaların gerçekten bir haritasını çıkarmasının şaşırtıcılığını algılamaya çalışırken onun o iri ellerinin göğüskafesinin iki yanını, göğüslerinin hemen altını sardığını hissetti.
“Bunun da bir evet olacağını tahmin ediyorum,” dedi
Zach onun sol yanında iki kaburga kemiğinin arasını diliyle yalarken ve Heather dokunuşların hazzıyla dizleri neredeyse
bükülürken ürperdi.
Sayfa 168
Heather erkeklere olan güvensizliğini hesaba kattığında
köpeğinin Zach’e olan davranış şekline hâlâ inanamıyordu.
Kaldı ki hayvanlar insanların gerçek tabiatlarını görebilme
yeteneğine sahiplerdi. Kötülük taşıyan sahte bir gülümsemeyi, masum bir dokunuşun altında yatan tehdidi -ya da aksine nefesini tekrar tekrar kesebilecek kadar sevimli ve
Sayfa 165
ARAGORN İLE ARWENİN ÖYKÜSÜNÜ
"Arador Kral'ın dedesiydi. Oğlu Arathorn evlenmek için Aranarth soyundan gelen Dfrhael'in kızı olan Zarif Gilraen'e talip olmuştu. Bu evliliğe karşı çıkmıştı Dfrhael; çünkü Gilraen küçüktü ve Dtinedain âdetlerince evlilik yaşına ulaşmamıştı henüz.
"'Dahası,' demişti, 'Arathorn olgun yaşta, sert bir adamdır
“Seni etkilemeye hazırlanıyorum.'”
Sesi neden normalde olduğundan daha derin geliyordu
ve Zach yakınına gelirken Heather neden nefesini tutmadan edemiyordu?
Yabancı bir yatak odasında Zach’in onu öpmesini, ona
dokunmasını beklerken kontrolünün büyük kısmını yitirmişti zaten.
“Zach, ben...” derken sesinin hafifçe titremesine engel
Sayfa 162