Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sosyolojinin Ruhu
Sosyoloji, tek amacını gözlemlediği bireyleri harekete geçiren gizli noktaları keşfetmek olarak belirleseydi, eğer işinin kuklalar gibi kurallarını bilmedikleri bir oyunu oynuyor olsalar bile insanlarla ilgili olduğunu unutsaydı, kısacası eğer, bu insanlara davranışlarının anlamını geri vermeyi kendisi için görev bilmeseydi, belki de bir saatlik bir çabayı bile hak etmezdi.
Sayfa 118Kitabı okudu
Sosyolog, bir yandan toplumsal olgunun doğal bilincini, özü bakımından yansımayan bilinci yakalamaya ve anlamaya, diğer yandan olguyu düşünmek için "sosyal sorunları çalışmaktan" vazgeçen gözlemci konumunun ona sunduğu ayrıcalık sayesinde, toplumsal olguyu öz doğası içinde kavramaya çalışır. Bundan dolayı, incelemesinin keşfetmesini sağladığı nesnel verinin gerçeği ile onu yaşayanların öznel gerçekliğini uzlaştırmayı kendisi için görev bilmelidir.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Var Oluş ve Dil
İki köylü, kendilerini gülünç hissetmeksizin ürünlerinden ya da sürülerinden Bearn dilinden başka bir dilde söz etmeyi beceremeyeceklerdir. Bu konuşma biçimi, taşra ağzıyla söylenen Fransızca sözcüklerin eski Bearnca sözcüklerin yerini almalarından ve özellikle teknoloji ve modern kurumlar alanında ödünç alınan sözcüklerin sayısının git gide atmasından dolayı gittikçe bozuluyor; bununla beraber tüm tadını ve gücünü, kısacası ruhunu koruyor. Karşı tarafta Fransızca, kentli dünyayla kurulan ilişkilerin dilidir ve insanın, tıpkı pazar günü kasabaya gitmek için giyilen kıyafetle olduğu gibi, içindeyken kendini rahatsız hissettiği dildir, içinde insanın kendini yoksun ve silahsız hissettiği iş yeri dünyasında olduğu gibi.
Fail ve Sınırlar Üzerine
Böylelikle bireyler, kurallar dahilinde hareket ederler; bu nedenle de oluşturulabilecek model, duygu gibi sistemin mantığının dışında kalan öğeler bir yana bırakılırsa, olması gerekeni ya da olanı değil, sınırlar içinde olabilecek olanı gösterir.
Sizce?
Acaba aşk, eril Tahakküm yasasının yegâne fakat devasa istisna ve sembolik şiddetin askıya alınması halı mıdır? yoksa bu şiddetin en üstün - çünkü en incelikli ve en görünmez - biçimi midir?
Sayfa 136Kitabı okudu
+1 Kesinlikle
Sanırım Flaubert “bir deli­ nin hatıraları”nda yazdıkların­ da pek de haksız değildi: “Yatılı okulu tanıyan, on iki yaşında, yaşama dair hemen her şeyi tanır”.
Reklam
Ortama bak çıldıracam
Foucault'dan, geçerken kimilerine değindiğim ve bence temayüllerdeki ve karşılıklı konumlardaki derin farklılıktan kaynaklanan, özellikle politika, sanat ve araştırma alanlarında gözle görülür olan, bütün bir dizi üslup farklılıklarıyla ayrılıyordum. Ben, başta etnoloji ve sonra sosyoloji olmak üzere kendimi kararlılıkla sosyal bilimler
Delicesine çalışma, koskoca bir boşluğu doldurmanın ve başkalarıyla ilgilenerek umutsuzluk­tan çıkmanın bir yoluydu.
Kökenlere dönüşe, bastırılmış olanın kontrollü bir geri dönüşü eşlik eder.
Benimle pek gidip gelinmeyen yerlerde sürekli kar­şılaşmaktan şaşkınlığa düşen askeri otoriteler nezdinde, benim için izin belgesi işlevi gören, Cezayir istatistik Enstitüsü’nden araştırmalar yapmaya izin­li olduğumu söyleyen bir mektuptu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.