On Üç Günün Mektupları'nın yazılış öyküsünü de kısaca anlatmalıyım.
Cemal Süreya, ilk eşi Seniha Hanım'dan ayrılmıştır.Bu ilk eşinden Ayçe adında bir de kızı vardır. 1967 yılı ilkbaharında İstanbul'da, Beyoğlu'nda, Çiçek Pasajı'nda, Türk Edebiyatçılar Birliği Lokali'nin açılış töreninde Cemal Süreya, Zuhal Tekkanat'la karşılaşır Zuhal Hanım, bu tanışmayı ve ötesini şöyle anlattı bana:
"Gece kalabalık ve neşeliydi. Bir ara Cemal Süreya yanıma yaklaştı ve, 'Benimle evlenir misin?' dedi.
Yakınlaşmayı çok iyi bilen biri olduğu için önceleri kaçtım ondan. Daha sonra rastlaşmalarımız, yakın duygusallığımız, nişan yüzüğünü Kapalıçarşı'da bir çayhanede takmışlığımız, altı ay sonra yıldırım nikâhıyla noktalandı. Nikâh tanıklarımız Muzaffer Buyrukçu ile Tevfik Akdağ idi. Ercüment Uçarı da tek konuğumuzdu. Evimizin gecelerini Ülkü Tamer, Gülsen Tuncer, Muzaffer Buyrukçu süslerdi."
Zuhal Hanım'ın da ikinci evliliğidir bu. Tıpkı Cemal Süreya gibi onun da ilk eşinden İçsel adında bir kızı vardır.
On Üç Günün Mektupları Sayfa 16
Raziye - Melih Cevdet Anday
Şair olarak tanıdığımız Melih Cevdet Anday'ın roman, tiyatro, deneme türlerindeki eserlerini biliyor muydunuz? Hele bir romanı var ki okumalara doyamayacaksınız. İlk kez 11 Mayıs-2 Ağustos 1975'te Cumhuriyet Gazetesi'nde tefrika edilmiş. Bu tefrika 1975'te altın Kitaplar Yayınevi tarafından kitap olarak basılmış. 1980'de Hür Kitap tarafından yapılan baskıda yeni eklemeler yapılmış. Elimdeki Everest Yayınlarından çıkmış Sevengül Sönmez tarafından yayıma hazırlanan 2022 eleştirel baskısında ilk halini ve sonradan yapılan eklemeleri takip edebiliyorsunuz.
Arka kapakta Muzaffer Buyrukçu romanı şöyle anlatıyor: “Melih Cevdet Anday, Raziye’yle, yani çağdaş bir aşk öyküsüyle mitolojiye katkıda bulunmayı düşünmüştür ve uzun yıllar yaşayacağını düşlediği bir -sevişme- söylencesinin adını Raziye koymuştur. Bu dediklerimin gerçekle, Melih Cevdet Anday’ın yapıtına karıştırdığı mayayla ilgisi olmasa bile istek, duygu, ses, resim, düş, müzik, devinim, görünüm ve doğa betimlemeleriyle yüklü Raziye her sözcüğünde, her imgesinde nabız atışları işitilen coşkulu bir sevişmenin romanıdır.”
İçinden şiir nehirleri geçmiş bu güzel aşk romanını okuyunuz, okutunuz. Sevgimle...
Yine kucak dolusu kitap aldım. Bunlar nasıl taşınacak, hiçbir fikrim yok.
Rahim Tarım, Mehmed Rauf'un Anıları
Çetin Altan, Kadın, Işık ve Ateş
Vüs'at O. Bener, Bir tuhaf Yalvaç
Özdemir İnce, Şiir ve Gerçeklik
Yahya Kemal, Edebiyata Dair
İlhan Selçuk, Enel Hakk'ın Hakkı
Hilmi Yavuz, Yazın Üzerine
İsmail Habib Sevük, O zamanlar
Server Tanilli, Çağına ve Halkına Sorumlu
Muzaffer Buyrukçu, Sayılı Günler
Ataol Behramoğlu, Kimliğim: İnsan
Beşir Ayvazoğlu, Ahmet Haşim
Nurullah Çetin, Behçet Necatigil
Lynn Hunt, Erotizm ve Politika
İsmet Zeki Eyüpoğlu, Geçmişin Yaşama Gücü
Ahmet Rasim, Romanya Mektupları
Hilmi Yavuz, Hüzün ve Ben
Server Tanilli, Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?
Özdemir İnce, Cumhuriyet'in Üç Fedaisi
Fikret Otyam, Arkadaşım Orhan Kemal.
"Sevgimin, yakınlığının ölçüsü yoktur. Sevgimle, sevdiğimi kendimden kaçırırım. Herkesin yüreği başka; kiminde bir yanardağ, kiminde bir sivilce..." demiş Muzaffer Buyrukçu.
Cemal Süreya:Atlas Okyanusunda Fırat’ın salı, Zap suyunda Alp çiçeğiydi
“Tanrı,
Bin birinci gece şairi yarattı,
Bin ikinci gece Cemal’i
Bin üçüncü gece şiir okudu Tanrı,
Başa döndü sonra,
Kadını yeniden yarattı.
Cemal;
Atlas okyanusu'nda fırat'ın salı,
Zap suyunda alp çiçeğiydi...”
(Ülkü Tamer’in kaleminden, ✍🏻 ‘Cemal Süreya’ için yazdığı dizeler).
🥀
Ülkü Tamer’in bir yazısında şu cümleler geçiyor bu şiire dair:
---Cemal’le çok uzun bir dostluğumuz oldu. Papirüs’ü birlikte yayımladık. Dergi kapandıktan sonra da dostluğumuzu sürdürdük. Ölümünden kısa süre önce bu şiiri yazmıştım onun için.
“Atlas okyanusu'nda fırat'ın salı /
Zap suyunda alp çiçeği" diye bitiyordu.
Bu şiirin Broy dergisinde yayımlandığı gün telefon etti bana. Çok duygulanmıştı, ağlıyordu Cemal Süreya. "Sağol," dedi. "Beni bu kadar güzel anlatan şiirin için..."
Birkaç hafta sonra da öldü. Cenazesinde karşılaştığım Muzaffer Buyrukçu, "Onu ne kadar mutlu ettiğini biliyor musun?" dedi.
Şiirinin fotokopisini yaptırmış, hepimize cenazede dağıttı...
Yazılarına hayran olduğum büyük şair 
Cemal Süreya 32 yıl önce bugün hayata veda etti.. #9.1.1990🏴
Ölüm yıldönümünde bu güzel anıyla özlem ve rahmetle anıyorum şairimizi. Ruhu şad olsun.
"Aydınlık bir kafa, aydınlık bir yürek, işte insanın elde etmesi gereken erdemler. Bunları elde edemeyen mutluluğu tanıyamaz."
Dar Sokaklardaki Duman, Muzaffer Buyrukçu
93. doğum yıldönümünde saygıyla..
"Aydınlık bir kafa, aydınlık bir yürek, işte insanın elde etmesi gereken erdemler. Bunları elde edemeyen mutluluğu tanıyamaz."
Muzaffer Buyrukçu
"Uzandı yanına. Uyuyamıyordu bir türlü. Kararmış tahtaların aralıklarlarından gülüşen insanlar çıkıyor, koşuyor, şarkı söylüyorlardı. Herkes şarkı söylüyordu ve bütün günler güneşliydi."
-Muzaffer Buyrukçu