Ey gönlüm düşüncelere karşı uykuya dal. Düşünceleri gönlünden at gitsin. Çünkü düşünce gönlüne tuzaktır. Cenabı hakkın huzuruna her şeyden ayrılmadan her şeyden kurtulmadan gitme bu sana yakışmaz.
Hz Mevlana Divanı Kebir
Ülkenin batısındaki küçük bir mahallenin bir sokağının neredeyse tamamı ressamlardan oluşmaktaydı. Bu mahallede, üç katlı bodur bir tuğla yığınının tepesinde iki kız arkadaşın stüdyoları bulunmaktaydı. Alt katlarında ise yaşlı bir ressam otururdu.
Günlerden bir gün, kız arkadaşlardan biri zatürree hastalığına yakalandı. Genç kız günden güne
Doğuştan gelen (Freud'a göre) "yetersizliği" ile kadın, değer kazanabilmek için, dişiliğini aşırı derecede sergilemeli, erkeklerin dünyasında bedeninin mahrem yerlerini görüntü olarak sunarak "şerefini" kurtarmaya çalışmalıdır. Esasen burada da insani değerler açısından trajik bir süreç yaşanır. Batı dünyasının sözde özgür, "çağdaş" kadını; farkına varmadan, değerli olayım derken cinsel nesne haline dönüşür; kendi bedenini erkek dünyasında "pazarlar" hale gelir.