Isabelle Eberhardt, “Ayrılmak eylemlerin en soylusudur” dememiş miydi?
Hayatımızda, geleceğimiz için önemli sonuçları olmayan an yoktur. Kader! Yazılmış bir kere. ISABELLE EBERHARDT
Reklam
Tiflis, savaş iklimine alışkındı. Kafkasya'daki bütün halklar gibi Gürcüler de silah sesleri ve kılıç şıngırtılarıyla büyürdü: Onlar Türkler ve İranlılarla mücadele ederken Mürit Savaşları başla­mıştı. Bu nedenle, şiddetlenen Kırım Savaşı ve Şamil'in Gür­cistan ovalarına yaptığı saldırılar, onlar için günlük hayatın bir parçasıydı. Rus
Hayatını İslam'a adayan Isabelle Eberhardt, "Hayatımızda, geleceğimiz için önemli sonuçları olmayan an yoktur. Kader! Ya­zılmış bir kere" diye yazıyordu. Kaderinin çizdiği olağandışı yol­da yürüyen bu kadın, alnına yazılan hayatı yaşadı...
Fakat artık, her biri birbirine benzeyen onca uzun yıldan sonra, herhangi bir arzusu kalmamış. Yaşama karşı kayıtsız, basitçe hayatını sürdürmektedir.
Unutuşu arayanlar tembellikle şarkı söyler ve el şaklatırlar; düş sesleri uzayan gece içlerinde, mika pervazlı fenerin loş ışığı altında çınlar. Sonra, yavaş yavaş sesler alçalır, boğuklaşır, sözcükler ağırlaşır. Nihayet kefçiler sessizdir, vecd içinde gözlerini çiçeklere dikerler. Zevk ve sefalarına düşkün, şehvetperesttirler; belki de bilgedirler. Fas yeraltı dünyasının en karanlık köşelerinde bile bu tür insanlar, zevkin düş saraylarını inşa etme özgürlüğüne sahip oldukları büyülü ufuklara ulaşabilirler.
Reklam
Bir ev, bir aile, bir mülk veya kamusal bir görev sahibi olmak, belirli bir geçim yoluna sahip olmak ve sosyal makine içinde yararlı bir çark olmak... Bütün bunlar insanların büyük çoğunluğuna, entelektüeller ve hatta kendilerini bütünüyle özgürleştirmiş addedenlere bile, gereklilik hatta zaruret olarak görünür. Ancak, bu tür şeyler ötekilerle temastan, özellikle düzenli ve sürekli bir temastan doğan bir farklı bir tür kölelik biçimidir sadece.
Yolun kenarında oturup, karşısında uzanan açık ufku tarayan sağlıklı yaya toprağın suyun ve hatta gökyüzünün mutlak efendisi değil midir? Hangi ev sakini güç ve zenginlikte onunla yarışabilir? Mülkünün sonu yoktur, krallığı yasa tanımaz. Onu hiçbir iş yere eğemez, çünkü toprağın cömertliği ve güzelliği zaten onundur. Bizim modern toplumumuzda göçebe ''mesken ya da ikametgah bilmeyen'' bir paryadır. Görünüşünü düzensiz buldukları birinin isminin yanına birkaç sözcüğü ekleyerek, yasa yapan ve uygulayanlar bir insanın kaderini belirleyebilirler.
80 syf.
7/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Unutmayı Aramak...
Isabelle Eberhardt, 'Unutuşu Arayanlar" eserinde toplamda 12 adet esere yer vermiş. Eserdeki öykülerin adları sırasıyla; Dışarıda, Mavi üniforma, Achoura, Mühtedi, Suçlu, Taalith, Rakip, Buyucu, Kara kalem yazıları, Unutuşu arayanlar, Gecenin soluğu ve La petite gironde editörüne mektup... Yazar, çok genç sayılabilecek bir yaşta daha 27 yaşında iken 1904 senesinde bir sel baskınında vefat etmiş. Kısa, vurucu, halkın iç dünyasına pencere açan hikâyeleri ile üretken bir eser meydana getirmiş. Okumanızı tavsiye ederim. Her zaman dediğim gibi okuyup okumamak tamamen sizin kendi keyfiyetinize kalmış bir durum. İyi okumalar...
Unutuşu Arayanlar
Unutuşu ArayanlarIsabelle Eberhardt · Alakarga Sanat Yayınları · 201222 okunma
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.