Halife Abdülmelik’in Hicaz valisi Haccac bin Yusuf es-Sekafi’nin, zulmü gibi, keremi de çoktu. Zulmü ve zararı kadar, hizmeti de olmuştur. Kur’an-ı kerime hareke koyup doğru okunmasını temin eden odur. Ondan zarar görenlerin çoğu, bunu hak etmişti.
“Hazreti Adem ekinci ve çiftçiydi, Hazreti Şit kazzaz ve hallaçtı, Hazreti Hud tüccardı, Hazreti İbrahim Halep’te sütçüydü, Mekke Mükerreme'de Kabe-i Muazzama'yı yaparken mimar oldu, Hazreti İsmail avcıydı, Hazreti İshak çobandı, Hazreti Yusuf zindanda gece ile gündüzü bilmek için saat yapardı, Zülkifl Peygamber ekmekçiydi, Üzeyr Peygamber bahçıvandı, Hazreti İşmuil tercümandı, Hazreti İlyas çulhaydı, Hazreti Davud zırh yapardı, Hazreti Süleyman hurma yaprağından zembil örerdi, Ermiya Peygamber cerrahtı, Hazreti Daniyal falcıydı, Hazreti Lokman hekimdi, Hazreti Yunus balıkçıydı, Hazreti Musa çobandı, Hazreti İsa seyyahtı. Mefhar-ı Mevcudat Efendimiz de mücahid-i fisebilillahtı.”
ADANA: Cevdet Akçalı, Fazıl Güleç, M. Salahattin Kılıç, Melih Kemal Küçüktepepınar, Ali Cavit Oral, Emir H. Postacı, Kemal Satır, Ahmet Topaloğlu, Turgut Topaloğlu, Alpaslan Türkeş, Hüsamettin Uslu.
ADIYAMAN: M. Zeki Adıyaman, Ali Avni Turanlı.
AFYON KARAHİSAR: Hasan Dinçer, Hamdi Hamamcıoğlu, Ali İhsan Ulubahşi, Kazım Uysal.
AMASYA: Yavuz
Havalandırmanın ortasına kurulan darağacı,
Ve infaza saniyeler kala Adalı’dan ilginç bir istek gelir.
Hakim Ali Kayacan’a döner
Efendim”Şu gömleğin iki düğmesini açabilir miyiz,
Gömleği dar yapmışlar”
Hakim anlatıyor
Garip bir durum yaşanmıştı,
Ölüme tanıklığın bir kaç saniye öncesin de
Boynuna dar ağacı geçecekti, ancak o boğazından iki düğme
Yesevî Hazretleri, dönemîn din ve kültür dili olan Arapça ve Farsça yerine, anadili Türkçeyi kullanmış, Türkçeyi bir ilim, aşk ve irfan dili hâline getirmiştir.
O, Kur’ân’ın tanımlayıp Hz. Peygamberin uyguladığı ve telkin ettiği gerçek İslâmı halka anlatan bir mana insanı, Kur’ân’ın aşk ve irfana dayalı yorumcusudur.