Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yunus Nadi Ödülü jürisi (1958)
Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Behçet Necatigil, Azra Erhat, Haldun Taner. (1958)
türkân saylan, didem madak, birhan keskin, bahriye üçok, duygu asena, muazzez ilmiye çığ, pınar kür, sevim burak, adalet ağaoğlu, azra erhat, nezihe meriç, leyla erbil, fatma aliye, şermin yaşar, halide edip adıvar, nilgün marmara, gülten akın, selçuk baran, füruzan, şule gürbüz, ayşe kulin, tomris uyar, sevgi soysal, lale müldür, aslı erdoğan, suat derviş, latife tekin, tezer özlü, mine söğüt, mina urgan..
Reklam
Halikarnas Balıkçısı- Babasını neden,nasıl öldürdü?
Not: 2. fotoğraf Şakir Paşa ailesidir. Cevat Şakir'in Oxford'a okumaya gidip disiplin sorunları nedeniyle, İstanbul'a dönmesi babasıyla yaşadığı çatışmayı had safhaya ulaştırmıştı. Bu yüzden Cevat, hem babasından uzaklaşmak hem de sevdiği işi yapmak arzusuyla Roma'ya gitmiş ve Güzel Sanatlar Akademisi'ne kaydolmuştu. Bu
Yusuf Atılgan(1921-1989)
-Arzu Özdemir yazısından alınmıştır. Yusuf Atılgan, Manisa’nın Göktaşlı Mahallesi’nde doğmuştur. Resmi kayıtlara göre 25.08.1921’de, kendi ifadesine göre 27.06.1921’de dünyaya gelmiştir.[1] 1922 yılının Eylül ayında Yunanlardan kaçarak bir dağdan şehrin yanışını seyretmek zorunda kalan ailesi, daha sonra Manisa’nın 20 km. uzağındaki Hacırahmanlı
ÖNSÖZ, 1977
Elinizdeki bu kitap, sevgili hocam Suut Kemal Yetkin'in kılavuzluğunda, Mayıs 1974'te Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünde ikinci doktora tezi olarak hazırlanmış bir araştırmanın, kimi değişikliklerle genel niteliğe büründürülmüş biçimidir. Aradan üç yıl geçti. Yine de çalışmamın yapısında önemli değişiklikler yapmadım. Üç yıl
Güneş batarken ve kararırken tekmil yollar vardık sınırlarına deri nakışlı Okeanos 'un, oradadır Kimmerlerin ülkesi ve kenti, oldum olası bol sisle ve bulutlarla örtülü, parlak güneş onları ışınlarıyla göremez hiçbir vakit, ne yükseldiği vakit yıldızlı göğe, ne de gökten toprağa döndüğü vakit. Öylece serili durur bir uğursuz gece bu zavallı ölümlülerin üstünde. . Mitoloji Sözlüğü, Azra Erhat, S.565 . M.Ö. VII. yüzyıllarda Kimmer'lerin Anadolu'ya saldırıp Phrygia başkenti Gordion'u yıkmışlardır. . Gordion'un düğümü çözüldü ve şimdi Gordion UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde . x.com/GordionTurkiye/...
Reklam
Erman Gören Homeros'un İlyada ve Odysseia'sını çevirmiş ve Everest Yayınları'ndan çıkacakmış. Cesurca bir karar, muhakkak ki çok zor bir çalışma ve neticesini merakla bekliyorum. Öncelikle neden ve Azra Erhat'ın çevirisindeki varsa kusurlar nelerdir, öğrenmek isterim. Yine de yenilik iyidir ve bugünün bilgiye erişim kolaylığı ve çevirmeninin emeğiyle harika işler çıkabilir. Okur olarak çok heyecanlı ve mutluyum... Sabırsızlıkla bekliyorum!!!
Baştaşı, gövdesine tünen mavi kuşla konuşuyormuş. - Ben sen olurum belki kuş. Uçar giderim. - Neden olmasın Azra Hanım, ben de sizin gibi yoktum eskiden. Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama oldum, kısa süre sonra da uçtum. - Doğmam mı lazım olmak için? - Bilmiyorum Azra Hanım. Şimdi yoksunuz, bu olacağınız anlamına geliyor. - Peki kuş. Gövdemden ayrılma olur mu? Uçana kadar seni seyretmek istiyorum. - Şiir okursanız bir yere gitmem. - Ama ben şiir yazmadım ki. - Eski ozanların yazdıklarını tercüme ettiniz. Onlardan okuyun. - Peki. Baştaşı, Hektor ve Andromakhe'nin düğününü anlatan bir şiiri Sapfo'dan okumaya başlamış. Gagası kulaklarındaymış kuşun. Ve her zaman yolcusu gibi anda kalan bedeni savunmasızmış. İbrahim soyundan meçhul bir İbrahim'in kulak kabarttığını fark etmemişler. Meçhul İbrahim sağ elindeki çekiçle yaklaşmış kuşla baştaşına. Tuttuğunun Hephaestus'a ait olduğunu bilmiyormuş. Süleyman Tapınağının inşasında kullanılan bir çekiç diye bellemiş o. Oysa tapınak inşa edilirken tek bir çekicin ve tek bir çivinin sesi işitilmemiş. Meçhul İbrahim bir sahne milyon birinci kez yinelensin diye indirdiğini bilmeden çekici, indirmiş kuşun üzerine. Kuş, Kaf Dağı'nın arkasında uyanmış. Hüdhüd ardında, Simurg önündeymiş. Baştaşı ve onunla konuştuğu her şey yadındaysa da Simurg'un huzurundan ayrılmak istememiş. Azra Erhat uçamadığı gibi büyük mahkemeye kadar susmuş.
ANTİK YUNAN OYUNLARINA GİRİŞ
Oyunları ve destanları hangi sırayla okumalı? Hangi kitaplar kesin okunmalı ve hangileri kısmen göz ardı edinmeli? İşte, bugün bu sorular başta olmak üzere şu ana kadar okuduğum kitaplarla bir kayıt oluşturmak istedim. Öncelikle, hiçbir bilgi olmadan mitoloji üzerine kitaplar okunabilir mi onu tartışalım. Her ne kadar büyük destanların ve
Mavi Yolculuk
''Doğanın özenerek yarattığı ülkeler, bölgeler vardır. Oralara güzel deriz. Ama güzellik kavramı insana göre değişir. (..) Havası suyu iyi diye bir deyim var ya, yaradılışta sırf faydayı arayan insanlar doğal güzelliği görmezler bile..'' (Sayfa: 5) *** ''Bir bölgeyi kendi yerlileri dışarıya doğru değerlendiremez; dışarıdan gelip o bölgenin güzelliğini, elverirliğini yeni gören ve görünce de dile getirmek, anlatmak, yaymak hevesine kapılan şairler, yazarlar, aydınlar değerlendirir. Bizde bu çeşit aydın, parmakla gösterilebilecek kadar azdır. Aydın, dört duvar arasında İstanbul'da yaşar, mahallesini, bilemediniz adasını -o da Marmara adalarından biriyse- anlatır. Yok, köy romanı yazıyorsa, Anadolu'nun on binlerce köyünden birinin ötekine tıpatıp benzeyen çetin koşullu yaşayışını anlatır. O koşulları değiştirmek, o köyü kalkındırmak isteğini uyandırır bu romanlar okuyucuda; şair gözüyle görülmüş, şiir diliyle yazılmışsa oralarını tanıtır, belki sevdirir bile bize, ama orada yaşamak şöyle dursun, sanmam ki anlatılan yerleri gitmek görmek hevesini versin birimize. Nasıl versin ki bu gerçekten, yüzbinlerce tanıkları arasında bir tanık olmaktan ileri gidemeyeceğimizi anlar, tek başına ülkücülükle 20. yüzyıl dünyasında bir fayda sağlanamayacağını biliriz. Köy romancıları da, bir iki kitapları tutunduktan sonra köye bir daha dönmemecesine şehirde yaşamıyorlar mı.?'' (Sayfa: 5-6) *
Azra Erhat
Azra Erhat
Mavi Yolculuk
Mavi Yolculuk
Reklam
Lise zamanlarımı üniversiteye hazırlık sürecimi ve özellikle renk renk itinayla Edebiyat aşkımdan özenle tuttuğum defterlerim geldi aklıma şu fotoğrafı görünce.. Duygulanmamak elde değil. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının Farklı Akımlarını Temsil Eden Birbirinden Güzide Sanatçılarımız: 1- Azra Erhat Mavi Anadolu Akımı ❤️ 2-Nurullah Ataç Garip ve İkinci Yeni'yi desteklemiş ilk modern anlamda deneme yazarımızdır.❤️ 3- Sabahattin Ali:) Tabiki Toplumcu Gerçekçimizdir Maxim Gorki'nin Ana romanından etkilenerek toplumcu Gerçekçi türünde eserler vermiştir. ❤️ 4- Bedri Rahmi Eyüboğlu 1940 dönemi - Erken Cumhuriyet Edebiyatı- sanatçılarındandır. Ayrıca kendine has bir edebi anlayışı vardır. D Grubu sanatçılarımızdandır.❤️ 5- Necati Cumalı 1940 kuşağında Garip Akımını desteklemiş fakat Garipçiler - Birinci Yeniciler- den farklı olarak bireyin güncel kaygılarından yola çıkarak çağın toplumsal sorunlarını birey üzerinden iletmeyi benimsemiştir.❤️ 6- Orhann Velii Garip Akımı'nın öncülerinden. İstanbul'u Dinliyorum Gözlerim Kapalı... :) ❤️ Anılarım depreşti. CANIM EDEBİYAT:)
Platon Okuma Listesi*
Platon’un çevirmenlerinden biri olan Robin Waterfield’ın Plato of Athens: A Life in Philosophy (2023) kitabının ilk sayfalarında Platon metinlerinin bir sıralamasını görünce, bu metinlerden hangilerinin Türkçeye kazandırılmış olduğunun bir listesini yapmak istedim. Sıkça sorulan “Platon’un X diyaloğunu hangi çeviriden okumalıyım?” sorusuna da
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.