Ey dünyanın işinden haberi olmayan
sen yoksun
Dünya esen yel üstüne kuruldu.
Varlığımız iki yokluk arasındadır
Çevrendekiler de hiçtir sen de bir hiçsin
"Asıl sevgi kayıt ve koşul tanımaz, beyefendi..." dedi. "Hiç ummadığınız bir an, hiç ummadığınız bir yöne esen bir alev gibi sizi yakar, tutuşurur. Aşk zaman, yer, koşul ve kişi kaydından bağımsız bir serseridir."
İyiki okumuşum dediğim bir kitap oldu. Kitap zaten üç bölümden oluşuyor ilk bölüm aktı gitti ama bazı soru işaretleri kaldı zaten kitabın mevzusu da o işin aslı ;) sonra diğer bölümlerde diğer karakterler olayı nasıl anlatıyor onu okuyoruz her şey çözümleniyor. İlonka’nın Peter için çabalaması ona yetmeye çalışması.. Peter’ın bu burjuvazi hayatta ne aradığını bilmeden araması savrulup durması.. Judit ise gerçekten tehlikeli bir kadınmış onu da anladık. Son bölümde ki savaş betimlemeleri çok iyiydi kafamızda canlandırıyoruz her anı. Bir kadının sığınakta bile diyet yapmaya çalışması formunu korumaya çalışması kısmına ( bu kitabı okurken diyette olan ben biraz güldüm :) Muazzam bir kitaptı. Kaliteli roman tam bir edebi eser..
Sizce denizin mi karanın mı daha çok anlatacakları vardır?
.
Süvari Bey, diğer adıyla Beybaba Kaptan, uluslararası bir gemide 1. kaptandır. Tayfasına değer veren, önceliği onların güvende tutmak olup gemisini gideceği yere ulaştırmaya çalışır. Ancak her araç gibi gemi de yaşayan bir canlı gibi arızalanır, onarılır, bakımı yapılır, ite kaka
Filme konu olmuş bu hikaye büyük bir aşkla başlar ve sonrasında büyü bozulur.İlyas sadakatsiz ,hırslı ,inatçı Asel ise kocasına bağlı ,mazlum ,sabırlı bir karakteri temsil ediyor.Öyle ki İlyas Asel ‘in ruhunun temizliği ve kendisine olan bağlılığını bir kusur gibi görüp bu özelliklerin onu evden uzaklaştırdığını bile söyler. İlyas hayatının hiç bir alanında dikiş tutturamaz ne ailesine ne de işine sahip çıkabilir ,tabii ilahi adalet tecelli edip Asel’e geri döndüğünde hiçbir şey eskisi gibi değildir.Hikayenin sonunda kim neyi hak ediyorsa ona layık olur iyiler iyilerle eşleşir ,zalim ve kötüler yalnız kalır.
Roman Tiyen -Şan dağları ve Isık Göl çevresinde geçiyor ,Cengiz Aytmatov ‘un yaptığı ustaca betimlemeler sayesinde Tanrı Dağlar’ından esen sert rüzgarın iliklerime kadar işlediğini hissettim ,Isık Göl ‘e yalnızca güzün ve kışın gelen görenlere mutluluk getiren güneyli beyaz kuğuların gölün üstünde süzülüşünü izledim.Klasikleşen bu hikayeyi kitap severlere tabii ki tavsiye ederim.Keyifle okunacaklardan…
Ötesi yok şehre ulaşınca kaderin yolu
Pişman bir el kapayacak kapısını ömrünün,
Hatırlayacaksın beni gözlerin yaşla dolu
Güzelliğin yalnız mısralarımda kaldığı gün.
Odanı dolduracak son mevsimin, son baharın...
İsmini dinleyeceksin serin esen rüzgarda,
Duyacaksın ateş feryadını hatıraların
Akşam vakti söylenen aşıkhane şarkılarda.
Ve bilhassa
İki dünya savaşı arasinda Avrupa'daki Macaristandaki hayatlar. Ilonka, Peter ve Judith , kitap 3 farklı insanın gözünden birinci tekil şahıs olarak , yanlarindaki üçüncü kişi ile konuşuyor gibi anlatılmış.
Yazar, dönemin burjuva sınıfına ait yaşamı, sanayilesme ve savaş sonrası sınıflar arası degisimlere deginmis.
Ask hikayesinden öte kişinin kendini tanıma süreci, kahramanlarin iç dünyalarıyla hesaplasmalari, ikili ilişkilerindeki yanlışlar üzerine düşünmeleri, yetistirilme tarzlarının karar verme yetileri üzerine etkisi.
Adı çok duyulmamış bir eser kesinlikle okunmasını tavsiye ederim.
Siz çocukken hangi oyunları severdiniz ya da bulmuştunuz?
.
Afacan Hayri, kardeşi Eylül ile birbirini çok severler. Her okul dönüşü bacağına yapışan Eylül'ü kırmayıp evcilik oynarlar. Dışarıda ise arkadaşlarıyla oyun oynamayı seven Hayri, bir gün yakın arkadaşının evinde tabletle tanışır. Araba yarışları yapmaktan öyle keyif alır ki sık sık