“Sen benim altıncı işimsin. Onca ağır yükün altında sana ayırabileceğim ancak yorgunluğumdur. Otuz iki yıl kalbimi ve gövdemi silerek kurduğum dünyanın önüne almamı bekleme seni. Ne kadar derinden gelirse gelsin, ne kadar yakıcı olursa olsun, görünmez bir boşluğu o da bir sürelik dolduracak bir ses için onca yılı hiçleyemem. Bu dünyayı kolaylaştıracaksın diye kapılarımı açtım. Bir yol boyu pınarısın sen. Kan ter içinde geliyorum bir yudum serinlik için, içindeki çirkefle simsiyah ediyorsun. Attığım hiçbir adım için kimseye hesap vermedim ben. Kimse için zaman saymadım. Aşk değil işgal bu. Gittikçe herkese benziyorsun. İçindeki cehennem ilgilendirmiyor beni. Bana gülün gerekli, dibindeki gübre değil. Anlıyor musun?”
271 syf.
·
Puan vermedi
Gülün Adı
‘Hücre’ hayatın ilk tomurcuğu. Bir büyük hücrenin etrafındaki duvarı delebilen başka bir hareketli hücre ile bir araya gelmesiyle başlayan serüven yine bir hücrede yani ana rahminde gelişip serpiliyor. İlk duyduğumuz sesler bir duvarın arkadından bize ulaşıyor. İlk temas ise bir sürü sıvı ve duvarın arkadından ‘aletler’le sağlanıyor. Kalp
Gülün Mucizesi
Gülün MucizesiJean Genet · Ayrıntı Yayınları · 199937 okunma
Reklam
“Sen benim altıncı işimsin. Onca ağır yükün altında sana ayırabileceğim ancak yorgunluğumdur. Otuz iki yıl kalbimi ve gövdemi silerek kurduğum dünyanın önüne almamı bekleme seni. Ne kadar derinden gelirse gelsin, ne kadar yakıcı olursa olsun, görünmez bir boşluğu o da bir sürelik dolduracak bir ses için onca yılı hiçleyemem. Bu dünyayı kolaylaştıracaksın diye kapılarımı açtım. Bir yol boyu pınarısın sen. Kan ter içinde geliyorum bir yudum serinlik için, içindeki çirkefle simsiyah ediyorsun. Attığım hiçbir adım için kimseye hesap vermedim ben. Kimse için zaman saymadım. Aşk değil işgal bu. Gittikçe herkese benziyorsun. İçindeki cehennem ilgilendirmiyor beni. Bana gülün gerekli, dibindeki gübre değil. Anlıyor musun?”
Sayfa 88 - kırmızıkedi
Of of bu sözler ağır gelir hocam
Ne kadar derinden gelirse gelsin, ne kadar yakıcı olursa olsun, görünmez bir boşluğu o da bir sürelik dolduracak bir ses için onca yılı hiçleyemem. Bu dünyayı kolaylaştıracaksın diye kapılarımı açtım. Bir yol boyu pınarısın sen. Kan ter içinde geliyorum bir yudum serinlik için, içindeki çirkefle simsiyah ediyorsun. Attığım hiçbir adım için kimseye hesap vermedim ben. Kimse için zaman saymadım. Aşk değil işgal bu. Gittikçe herkese benziyorsun. İçindeki cehennem ilgilendirmiyor beni. Bana gülün gerekli, dibindeki gübre değil. Anlıyor musun?"
Sayfa 92 - Kırmızı Kedi Yayınları
200 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Okumaya başlarken fazla beklentim yoktu. Genelde bu tarz kitapları okurken sıkılıp tamamlamadığım zamanlar da olmuştu. Ama bu kitap beni ters köşe yaptı. Hayattan dersler veren çok güzel yazılmış bir kitapla karşılaştım. Okurken keyif aldığım bir eser oldu.Beğendiğim alıntılardan birkaç tanesini de eklemek istiyorum.
İçindeki Bana Dokun
İçindeki Bana Dokun
Hüseyin Cengiz
Hüseyin Cengiz
-
İçindeki Bana Dokun
İçindeki Bana DokunHüseyin Cengiz · Destek Yayınları · 201437 okunma
aşk dediğin;)
Sen benim altıncı işimsin. Onca ağır yükün altında sana ayırabileceğim ancak yorgunluğumdur. Otuz iki yıl kalbimi ve gövdemi silerek kurduğum dünyanın önüne almamı bekleme seni. Ne kadar derinden gelirse gelsin, ne kadar yakıcı olursa olsun, görünmez bir boşluğu, o da bir sürelik dolduracak bir ses için onca yılı hiçleyemem. Bu dünyayı kolaylaştıracaksın diye kapılarımı açtım. Bir yol boyu pınarısın sen. Kan ter içinde geliyorum bir yudum serinlik için, içindeki çirkefle simsiyah ediyorsun. Attığım hiçbir adım için kimseye hesap vermedim ben. Kimse için zaman saymadım. Aşk değil işgal bu. Gittikçe herkese benziyorsun. İçindeki cehennem ilgilendirmiyor beni. Bana gülün gerekli, dibindeki gübre değil. Anlıyor musun?
Reklam
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.