-"... Bundan önce çok dikkatli ol; senden bir günah ve isyan sadır olmasın!..
Çünkü Hakk'ın kapısında bulunmadığın takdirde halkı buraya davet edecek olursan bu sadece bir vebâl olur, bu vebalin ağırlığı öylesine zor gelir ki ne kadar dayanmak istersen iste yine de çökersin ve ne kadar rif'at, yücelik ve üstün rütbe elde etmeye çalışırsan çalış hep yitirirsin...
Bu hâlde artık sende, Salihlerden yana bir haber bulunmaz!
Sen sadece kuru laflar eden bir laklakasın, kalbsiz bir dilsin, batınsız bir zahir, halvetsiz bir celvetsin, savletsiz bir cevletsin... Kılıcın tahta, okun kibrittir!
Korkaksın, cesaretin yoktur; en basit ok seni öldürür de kıyametin kopabilir.
Dikkat et, aramızda bir düşmanlık yoktur ve seni Allah'ın dininde de yanlış bir yola sevk etmiyorum.
Ben, meşâyihin törpüleyici sözleriyle, gurbet ve fakirliğin sert havasıyla terbiye gördüm.
Bu bakımdan benden sana, doğru bir söz zâhir olursa sen onun Allah tarafından olduğunu bil ve kemal-i hürmetle al!..
Çünkü beni konuşturan O'dur..."