Eylül'dü- cemal süreyya
Eylül ' dü . Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa . Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül 'dü . Di 'li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu . Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan , Ellerin kadar ıssız , Sen kadar zamansız molalar veriyordum Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz . Eylül ' dü . İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin , Şimdi yoktu bir anlamı suskunluğun . Çırılçıplak kalakaldım sessizliğin orta yerinde . Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman En çok sesini aradım . Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hala . Gözlerini sildi zaman.. Dedim ya... Eylül ' dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimin .
"Eylül’dü…… Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu." Cemal Süreya
Reklam
Eylül ' dü . Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül 'dü . Di 'li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu . Ellerin kadar ıssız , Sen kadar zamansız molalar veriyordum Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz .
Bir Yudum Şiir
Şu asırda mesafeler iki şehir arasından iki yürek arasına iniyor. Ne tuhaf, insanlar birbiriyle konuşmaya dahi korkuyor. Sebep? Hiç! Süreya, "Sesinde ne var biliyor musun?" diye soruyor ve ekliyor: "Söyleyemediğin sözcükler var." Ah, sevgili okur. Söyleyemediğiniz sözcükler olmasın ömrünüzde. Gülümseyin birbirinize. Var olun.
Cemal Süreya - Eylül'dü
Eylül'dü. Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül’dü.
Eylül'dü. Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül’dü. Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu. Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan, Ellerin kadar ıssız, Sen kadar zamansız molalar veriyordum Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz. Eylül’dü. İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin, Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun. Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde. Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman En çok sesini aradım. Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ. Gözlerini sildi zaman... Dedim ya... Eylül’dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin - Zafer Akkaş
Reklam
651 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.