Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fetullah Gülen'in her ortamda el ele, göz göze, diz di-ze poz verdiği Fener Rum Patriği Bartholomeos'un Kilisesin-deki kapıda yer alan bu yazı Türk basın organlarında defa-larca yazılmasına, bu gerçeğin ansiklopedilerde geçmesine rağmen "Hoşgörü" maskesi altında Fener Rum Patrikhane-si'nin faaliyetlerine meşruluk kazandırılıyordu. Yeni Rehber Ansiklobedisi'nde yer alan Fener Rum Patrikhanesi ile ilgili bilgilere bir göz atalım:
YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN BÜLENT ARINÇ
Hürriyet gazetesinde eski İrancı Ahmet Hakan, "Yeni başlayan lar İçin Bülent Arınç" başlığı altında kendince bir dönemin Arınç’ını anlatıyordu: "Bülent Arınç, eskiden ‘M anisalı içli bir avu kat’ idi. O kadar içliydi ki... Ancak ‘Girdiği bütün davaları kaybederek sakinleşe­ cek' bir hali vardı. Bu özelliği hâlâ devam
Reklam
Kapitalizm ve sosyalizm, her ikisi de bize uymuyor. Bu iki isim olmamalı. Kirlendi kelimeler. Sosyal adalet İslâmiyette de var, Türklük'te de var. Bey toplayan değil, dağıtandır. Samimiyet, doğruluk, adalet, ahde vefaya dayanan yeni bir iktisadî yapı kurabiliriz. Çünkü bunlar cemiyetin ruhundaki mânâya uygun. (Ergun Göze)
CAHİLİYE DEVRİ HANİF İRFANI (Kus B. Saide - Ukaz Panayırı)
Ey cemaat! Hani analarınız hani babalarınız? Nerede o süslü kâşâneleriniz? Nerede mermer saraylar yaptıran Âd ve Semûd kavmi? Nerede, dünya varlığına gururlanıp «Ben sizin rabbinizim» diyen Firavun ve Nemrud? Onlar sizden daha kuvvetli ve zengin değiller miydi? Bu dünya, onları bir değirmen gibi öğütüp toz etmedi mi? Kemikleri bile çürüyüp dağıldı. Evleri yıkıldı, ıssız kaldı. Yerlerini yurtlarını şenlendiren şimdi köpekler değil mi? Sakın onların gaflet yoluna gitmeyin! Her şey fânidir, Baki ancak cenabı Haktır ki O Bir'dir. Ortağı yoktur. Benzeri de yoktur. Tapılacak ancak O'dur. O doğmamıştır ve doğurmamıştır. Evvel geçenlerde bizim için ibret çoktur. Ölüm öyle bir ırmaktır ki girecek yeri çoktur da çıkacak yeri yoktur. Velhasıl, Büyük küçük demeden herkes gidiyor. Tekrar gördüm ki gidenlerin hiç biri geri dönmüyor. Muhakkak ki herkese olan bana da olacaktır...
Sayfa 374Kitabı okudu
Küfr'ün adaletsizliği, imanın ise adaleti temsil edişi
Ebu Cehil Zebid'li bir tacirin malını boğmak istedi. Çok düşük bir fiyat verdi ve kimsenin daha fazla pey sürmemesini de temin etti. Bu haksız ve insafsız durumu gören peygamberimiz «Her halde Hilfül Fudul namına olacak» işe müdahale etti ve Zebid'linin üç deve yükü malını değeri bahasına aldı. Ebu Cehil bu işe pek sinirlenerek ileri geri bir sürü şey söyledi. Ebu Cehil'in ölümüne kadar devam edecek olan bir diyalog'un başlangıcı belki de bu hadisedir. Küfr'ün adaletsizliği, imanın ise adaleti temsil edişinin en güzel örneğidir bu diyalog.
Sayfa 362Kitabı okudu
Şakk-ı Sadır İrhazı ve İnşirah suresinin Tevili'ne dair
Peygamberimizin hayatındaki en mühim hâdiselere takaddüm etmiş gösterilen ve Şakk-ı sadr» denilen bu efsânevî ameliyyatlarda kalbinden ve göğsüyle kalbinin içinden çıkarılıp atılan şeyler, insanlığın fitri kusurları, nakisaları ve zaıflarıdır! Fakat çok mühim bir noktaya dikkat edilmemiştir: Insanlık târîhinin en ulvî şahsiyyetine izâfe ve isnâd olunan bu beşerî nakisalarla fenâlıklar ilk ameliyyâtta çıkarılıp atıldıktan sonra olsun artık içinde hiç bir nakisa kalmaması lâzımgeldiği halde, mu'cizeperest Siyerciler o kadarla iktifâ etmiyerek ayni ameliyyâtı dört kere daha tekerrür etmiş göstermekle Fahr-i-Kâinât'i Risâlet ve hatta devirlerine kadar mütemadiyen içinin temizlenmesi lâzımgelen kusurlu bir Zât şeklinde tavsif etmiş olduklarımın hiç farkında bile olmamışlardır!
Sayfa 266 - İsmail Hami Danişmend - Mevlidi Saadet AraştırmasıKitabı okudu
Reklam
Hz. Nebi'nin İsmi Nedir?
(Clément Huart) in yukarda iktibas ettiğimiz fıkrasında olduğu gibi, muhtelif Garp menba'larında Hazret-i Peygamberin dünyaya geldiği zaman ko. nulan ilk göbek-adı (Kosam) gösterilir: (Asım Efen- di) nin «Kaamûs>> tercemesinin 1305 İstanbul tab'. ının üçüncü cildinin 532 nci sahifesinde bu kelime- nin mânâsı Kesîr-ül-atâ âdem = İhsânı bol adam>>> şeklinde izah edilir. Peygamberimize bu ismin verilmiş olduğu muhtelif İslâm menba'larındaki kayıtlarla da sabittir: Hatta muhterem pederleri Hazret-i Abdullah'ın işte bundan dolayı (Ebû-Kosam = Kosam'ın babası) lâkabiyle anıldığından bile bahsedilir; mesela (Düzceli Yûsuf Suad) in «Akvem-üs-Si-yer ismindeki eserinin 1327 İstanbul tab'ının birinci cildinin 42 nci sahifesinde Hazret-i Abdullah'ın şahsiyyetinden bahsedilirken bu nokta şöyle tavzih edilir: Abdullah valid-ün-Nebi Sallallahu-Aleyhi-ve- sellem ibni Abd-ül-Muttalib: (Ebû-Kosam) ve (Ebû- Muhammed) künyeleriyle mükenna idi...>> Bu halde bu ismin Hazret-i Peygamber dünyaya geldiği gün muhterem annesi (Hazret-i Amine) tarafından konulmuş olması lazımgelir; çünkü (Muhammed) isminin dedesi (Abd-ül-Muttalib) tarafından konulduğu hakkındaki Şark ve Garp rivayetleri böyük bir yekün teşkil etmektedir. Hatta gene <Akvem-üs-Siyerin aynı cildinin 118 inci sahifesinde (Abd-ülMuttalib) in (Muhammed) ismini Mevlid-iSaâdet'in Yedinci günü koymuş olduğundan bahsedilmektedir.
Sayfa 241 - İsmail Hami Danişmend - Mevlidi Saadet AraştırmasıKitabı okudu
Tefsîr ve Hadis sahalarında olduğu gibi Siyer ve Tarih sahalarında da bu ihtiyârî ve i'tibârî zuhûl esâs ittihâz edilmiş ve Hicretten evvelki devre ait hiç bir kronolojik vesika mevcûd olmamasından istifade edilerek «Mevlid-i-Saâdet» târihi «Kırk yaşında bi'set» esâsına göre keyfi sûrette ayarlanmıştır! Taassup işte budur.
Sayfa 107 - İsmail Hami Danişmend - Mevlidi Saadet AraştırmasıKitabı okudu
Dilim seni dilim-dilim kıyayım demişlerdir. Bunu şöyle cevirebilirsiniz: Bir milleti dilim-dilim kıyacağınıza, dilini dilim-dilim parçalayın daha iyi.
Sayfa 363Kitabı okudu
554 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.