Burada hatırıma gelen hazin bir noktayı da, ilgilenirseniz, işaret edeyim: Ben Halep'te mevki ve vazifeme son veren bu teşebbüsü aldığım ve en son teklif olunan 2. Ordu Kumandanlığı'nı da reddettiğim sırada, Halep'ten İstanbul'a gitmek için şimendifer ücreti verecek kadar param olmadığını bilmiyormuşum. Vakıa, Yıldırım Ordusu Kumandanlığı'nı
Sayfa 15 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
“Yedinci Ordu, yani Yıldırım Ordusu'nun ilk defa kumandanı olduğum sırada, –zira malumdur ki, aynı orduya daha sonra tekrar kumanda ettim, bu ordunun da dahil olduğu Grup Kumandanı General Falkenhayn'in askerlik ve iç siyasetimiz açısından takip ettiği usul ve hareket, aramızda önemli bir münakaşaya sebep oldu; bu münakaşa nihayet daha büyük
Sayfa 14 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Harbi Umumi'ye girdikten sonra, bu harbin feci neticelerini daima göz önünde tutmaktan kendimi men edemedim. Kanal harekâtı aleyhindeki isyanım, bana teklif edilen Hicaz Kuvvei Seferiyesi Kumandanlığı vesilesiyle söylediğim ve kabul ettirdiğimi zannettiğim halde semeresini göremediğim eleştiriler ve bunun gibi birçok mücadele sahneleri birbirini takip etti. En sonra Yıldırım Ordular Grubu'nun sergüzeşti ile benim bu Grup'ta asıl Yıldırım Ordusu Kumandanlığım herkesin malumudur. Hatırladığıma göre yatıştırılamayan isyanım işte bu hadisede olmuştur, Artık sükût ve tevazuun son bulması zamanıydı; ben de bu anı kaçırmadım. Felaketin coşkun bir nehir gibi, Türkiye üzerine aktığını görüyordum. Nasıl tahammül edip susabilirdim? Bu vakaların belgelerini size vereceğim, okuyacaksınız. Netice ne oldu? Benim düşüşüm!' Bu kelimeyi mahsus kullanıyorum, ben hayatta düşmeyi kabul etmiş adam değilim. O zaman benim halimi düşüş kabul edenlere gülmüştüm. Zira bundan ne çıkabilirdi? Eğer ben alelade gurur sahibi bir insan olsaydım ve bütün tahminlerimin doğru çıktığını görmekten zevk alsaydım, ne olacaktı? Memleketin düşüşünden nasıl zevk alabilirdim? İsterdim ki, benden evvelkilerin hatalarını düzeltebileyim, çamur ve batağa düşen Türkiye'yi çıkarabileyim.”
Sayfa 14 - Kaynak YayinlariKitabı okudu
“O devrin haleti ruhiyesini anlatmak için "Ricali Osmaniye"den diğer büyük birisini de bu vesile ile yâd edeyim. Arıburnu'nu, Anafartalar'ı yapmış bir kumandan idim. Zannediyordum ki –ve daha sonra dost düşman herkesin anlayış tarzı da benim bu zannımı teyit etti- memlekete bir hizmette bulunmuştum, o hareketle bilhassa payitahtı
Sayfa 10 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
-Kemal, Kemal, bizi rahat bırak, sonra vicdanen sorumlu olursun; biz öyle şeyler yapacağız ki neticesinden sen de memnun olacaksın, dünya da hayrette kalacaktır. Çok güzel konuşan ve takma adla "Tanin"de yazı yazan muhataba o vakit önem verenler çoktu, ben ise bu çok samimi, çok vatanperverane ve hayalperverane sözlerden üzüntü duymadım, fakat ne söylesem bütün sözlerimin muhatapsız kalacağına kanaat getirerek susmayı ve düşünmeyi tercih ettim. Yalnız bu konuşmaya kısa bir cümle ilave et- mekten kendimi alamadım: -Evet, çok şeyler yapacaksınız; fakat yapacağınız şeyler korkarım ki memleketi çıkılmaz bir girdaba sokmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Eğer ben ve benim gibi düşünenler o gün hayatta bulunursak, sizin bugünkü sözlerinizi takdir ile yâd etmeyeceğiz; temenni ederim ki bizi çıkılmaz zorluklar içinde terk etmeyesiniz. Muhatabım, sözlerimdeki ciddiyeti ve samimiyeti anlamamış görünerek, "Merak etme kardeşim" dedi.“
Sayfa 10 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Vahdettin beni yaver almak istiyor, halbuki bilirsiniz ben saray hizmetinde bulunmaktan memnun olmam
Reklam
Geri13
38 öğeden 31 ile 38 arasındakiler gösteriliyor.