“1941'de Ahmet görüşmeci geldi hapis dedesine, anasının kucağında. Kanunun heybetini ne bilsin bebek! Ahmet bakıyordu mapusaneye pembecik ağzında iki ön dişiyle gülümseyerek. Tahta parmaklık ve tel kafesti görüşme yeri, ayıracaktı mapuslarla görüşmecileri, fakat onlar karmakarışıktılar çok şükür. Dedesi aldı Ahmet'i kucağına ve kovdu biraz fazla sokulan Peder'i.”