223 syf.
9/10 puan verdi
Nabokov, Seni Şakacı!
Bir kitap okuduktan sonra, mutlaka onu okuyan diğer okurların yorumlarına bakarım.Benim yakalayamadığım ayrıntılar, farklı bakış açıları her zaman dikkatimi çeker.Okumak hepimizin nasiplendiği hudutsuz bir okyanussa eğer, haliyle ağa takılan balıklar da farklı olur. Bu kitaba yapılan en yaygın eleştirilerden biri de fazla zorlama ve sıradan bir hikayeyi konu alması.Sanki sonu ve başı belli hayatların içerisine kafesteki kuş misali hapsedilen bizler değilmişiz gibi.Benim söyleyeceklerimse tam tersi bir görüşü savunacak.Bu kitap benim için oldukça sıradan bir hikayenin bile usta bir yazarın kalemiyle nasıl devleşeceğini gösteriyor. Korunaklı ve ihtişamlı hayatının olağan ilerleyişinden bezmiş, azalan yaşama tutkusunun çaresizliğiyle kabuğuna çekilmiş talihsiz bir adamdır Albinus.Bir gün tamamen tesadüflerin çizdiği şekilde kendinden yaşça genç Margot’a aşık olur.Ne yazık ki insana içkin her duygu gibi aşk da yanlış kişilerce kullanıldığında mutluluğun istikametini felakete çevirebilir pekala.(Ve bundan da çok iyi sanat eserleri çıkar.) Aşkta insanı hakikate karşı sırt çevirmeye iten bir cihet olduğu muhakkak, yazarın bu konuda kullandığı metafor ise onun ustalığını kanıtlar nitelikte.Albinus’un gözlerindeki esrar perdesini kaldırmak için onu zifiri bir karanlığın kucağına atmak! Yazarın karanlıkta attığı kahkahaları duyar gibiyim. Huzursuz okumalarınız olsun. Senin de alacağın olsun Nabokov.
Karanlıkta Kahkaha
Karanlıkta KahkahaVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 2010311 okunma
Son
Yaşamayı da amma yüzüme gözüme bulaştırdım.
Sayfa 222
Reklam
Son
Bir süre sessiz ve kıpırtısız kalmalıyım, sonra şu parıltılı acı kumsalında ağır ağır o mavi, masmavi dalgaya doğru yürümeliyim. Mavilik nasıl da müthiş bir mutluluk. Maviliğini ne kadar mavi olabileceğini hiç bilmemişim. Yaşamayı da amma yüzüme gözüme bulaştırdım. Artık her şeyi biliyorum.
Sayfa 222
Yüreği hiçbir zaman bu kadar kara, kederli olmamıştı.
Sayfa 179
“Öleceğimi bilsem ona bakmaktan vazgeçmezdim.” diye düşündü.
Sayfa 35
4 harf 1 ömür ♡
Arkadaş olduk Karanlıkta kaldık Şıngılı mıngılı pıs (ne demekse artık :D) Çocukluğumun favori oyun tekerlemesi bu. Oynuyorum gülüyorum. Böyle böyle geçiyor zaman. :) Dün sabah 10 civarı. Kahvaltı masası. Anni, yarın anneler günü ne yapalım? Sen kitabını oku, ben yemek yaparım (gülüyor, kahkahası meşhurdur) sonra kahve yaparsın içeriz. Kapanış
Reklam
Aşk, ondan yana döndüğünde parıltısını kaybediyordu sanki.
Sayfa 10
Ben şurada deliriyorum, kimsenin haberi yok. Elimden bir şey gelmiyor, uğraşsam da boşuna…
Sayfa 9
Olamadık
Eğer bir Tanrı varsa ve insanları görüyorsa bu kadar budala sürüsünü ben mi yarattım diye kahkaha atıyor olabilir. Hayat beladan başka bir şey değildir. İnsanlar belanın ta kendisidir! Dünyayı bir oda olarak varsayalım. Dışına çıkıp penceresinden bakalım. Hepimiz yok olmaya mahkumuz ve hiçiz... peki bu vahşet neden? Doğamız gereki vahşiyiz kana susamış caniyiz ama bu kadarı yeter! Mavi gökyüzü altında karanlıkta Yaşar olduk. Cebimize kağıt parçaları girdi, kibirle dolduk. Vücudunu sergileyene alkış tuttuk, sanatını yapana yüz çevirir olduk. Bilimi geride tutup, cahilliğe ilerler olduk. İnsanların birbirini katletmesini seyreder olduk. Toplu katliamlara savaş denildi, topla tüfekle gidildi gururla dolduk. Ormanlarımız yok edildi oksijensiz kaldık, yerine dikilen taş yığınlarına sevinir olduk. Her gün sayısız kadın öldü unutur olduk. Hayvanlara uçkur çözüldü göz yumar olduk. Çoçukların oyuncak bebekleri ellerinden alınıp, karınlarına çoçuk konuldu susar olduk... Ah biz her şeyi olduk insan olamadık.😔
Arzu Aytan
Arzu Aytan
Herhangi bir acı ya da hayret içermeyen bir duyguydu bu. Yalnızca önünde beliren karanlık, kocaman, ama pürüzsüz ve sessiz bir şey üstüne üstüne gelen.. Düşsel, çaresiz bir uyuşukluk içinde oracıkta kalakalmıştı, üstüne üstüne gelen karanlıktan kaçmayı bile aklından geçirmiyordu.
Sayfa 170
427 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.