Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gülbahar Hatun vakt ü zamanında Trabzon valisi, şehzadesi Selim'ini ziyarete gelirken gemisi Karadeniz'in meşhur Kestanekarası fırtınasına yakalanmış, kaptan, sultan bahası yolcusuyla daha fazla yol alamayacağını anlayınca Fol limanına sığınmıştı. Bir sultan hanımı ağırlayıncaya kadar, halkı balıkçılıkla geçinen küçük, bilinmeyen bir beldeymiş Fol. Ama Gülbahar Sultan bu kurtuluştan sonra elini buradan çekmemiş, bir gönül karşılığı, bir adak borcu olarak arazinin büyük kısmını vakfa çevirmişti. "Vakfıkebir" adı buradan kalmaydı: "Büyük Vakıf." Limanının bir sultan canını kurtaran emniyeti ise Fol'a zaten bidayetten beri bir sıfat katmıştı: "Büyükliman."
Bir Karalama, "Mevsimsiz"
Kocakarı soğukları martın ortasına tekabül eder. Hızır ve kasım koca bir yılı, hamsin ve erbain bir mevsimi paylaşır. İz yerleri bellidir. Gökten üç köz düşer, üç kıvılcım, üç böcek; önce hava, sonra su, sonra toprak uslanır. Kırlangıç, kestanekarası, turnageçimi, filizkıran; ağaçlara su yürümesi, ağaçlardan su çekilmesi; haşeratın hareketlenmesi, gizlenmesi, leyleklerin gelişleri ve gidişleri; hepsi, hepsi bir takvim üzredir. İnsanoğlu mevsimsizdir; her yerden erken gider, her yerlere geç gelir. Onun öyküsü, yalnız ona mahsus olan öyküsü, işte burada başlar. Başlamayan'a selam olsun!
Reklam
" Gülbahar hatun vakt ü zamanında Trabzon valisi, şehzadesi Selim' ini ziyarete gelirken gemisi Karadeniz' in meşhur kestanekarası fırtınasına yakalanmış, kaptan, sultan bahası yolcusuyla daha fazla yol alamayacağını anlayınca Fol limanına sığınmıştı. Bir sultan hanımı ağırlayıncaya kadar, halkı balıkçılıkla geçinen küçük, bilinmeyen bir beldeymiş Fol. Ama Gülbahar Sultan bu kurtuluştan sonra elini buradan çekmemiş, bir gönül karşılığı, bir adak borcu olarak arazinin büyük kısmını vakfa çevirmişti. Vakfıkebir adı buradan kalmaydı: "Büyük Vakıf". Limanın bir sultan canını kurtaran emniyeti ise Fol' a zaten bidayetten beri bir sıfat katmıştı: Büyükliman. "
Gülbahar Hatun vakt ü zamanında Trabzon valisi, şehzade Selim'ini ziyarete gelirken gemisi Karadeniz'in meşhur kestanekarası fırtınasına yakalanmış, kaptan, sultan bahası yolcusuyla daha fazla yol alamayacağını anlayınca Fol limanına sığınmıştı. Bir sultan hanımı ağırlayıncaya kadar, halkı balıkçılıkla geçinen küçük, bilinmeyen bir beldeymiş Fol. Ama Gülbahar Sultan bu kurtuluştan sonra elini buradan çekmemiş, bir gönül karşılığı, bir adak borcu olarak arazinin büyük kısmını vakfa çevirmişti. '' Vakfıkebir'' adı buradan kalmaydı:''Büyük Vakıf''. Limanının bir sultan canını kurtaran emniyeti ise Fol'a zaten bidayetten beri bir sıfat katmıştı:''Büyükliman''.
Vakfıkebir
“Gülbahar Hatun vakt ü zamanında Trabzon valisi, şehzadesi Selim’ini ziyarete gelirken gemisi Karadeniz’in meşhur Kestanekarası fırtınasına yakalanmış, kaptan, sultan bahası yolcusuyla daha fazla yol alamayacağını anlayınca Fol limanına sığınmıştı. Bir sultan hanımı ağırlayıncaya kadar, halkı balıkçılıkla geçinen küçük, bilinmeyen bir beldeymiş Fol. Ama Gülbahar Sultan bu kurtuluştan sonra elini buradan çekmemiş, bir gönül karşılığı, bir adak borcu olarak arazinin büyük kısmını vakfa çevirmişti. “Vakfıkebir” adı buradan kalmaydı: “Büyük Vakıf.” Limanının bir sultanın canını kurtaran emniyeti ise Fol’a zaten bidayetten beri bir sıfat katmıştı: “Büyükliman.””
Sayfa 82 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Gülbahar Hatun vaktü zamanında Trabzon valisi, şehzadesi Selim'i ziyarete gelirken gemisi Karadeniz'in meşhur Kestanekarası fırtınasına yakalanmış Fol limanına sığınmıstı. Gülbahar Sultan kurtulusundan sonra elini buradan çekmemiş, bir gönül karşılığı, bir adak borcu olarak arazinin büyük kısmını vakfa çevirmişti. "Vakfıkebir" adı buradan kalmaydı: "Büyük Vakıf."
Sayfa 82
Reklam
Gülbahar Hatun vakt ü zamanında Trabzon valisi, şehzadesi Selim'ini ziyarete gelirken gemisi Karadeniz'in meşhur Kestanekarası fırtınasına yakalanmış, kaptan, sultan bahası yolcusuyla daha fazla yol alamayacağını anlayınca Fol limanına sığınmıştı. Bir sultan hanımı ağırlayıncaya kadar, halkı balıkçılıkla geçinen küçük, bilinmeyen bir beldeymiş Fol. Ama Gülbahar Sultan bu kuruluştan sonra elini buradan çekmemiş, bir gönül karşılığı, bir adak borcu olarak arazinin büyük kısmını vakfa çevirmişti. "Vakfıkebir" adı buradan kalmadı: "Büyük Vakıf." Limanının bir sultan canını kurtaran emniyeti ise Fol'a zaten bidayetten beri sıfat katmıştı: "Büyükliman."
Gülbahar Hatun vakt ü zamanında Trabzon valisi, şehzadesi Selim'ini ziyarete gelirken gemisi Karadeniz'in meşhur kestanekarası fırtınasına yakalanmış, kaptan, sultan bahası yolcusuyla daha fazla yol alamayacağını anlayınca Fol limanına sığınmıştı.Bir sultan hanımı ağırlayıncaya kadar halkı balıkçılıkla geçinen küçük, bilinmeyen bir beldeymiş Fol. Ama Gülbahar Sultan bu kurtuluştan sonra rlini buradan çekmemiş,bir gönül karşılığı, bir adak borcu olarak arazinin büyük kısmını vakfa çevirmişti. "Vakfıkebir " adı buradan kalmaydı: "Büyük Vakıf." Limanının bir sultan canı kurtatan emniyeti ise Fol'a zaten bidayetten beri bir sıfat katmıştı: "Büyükliman."
Gülbahar Hatun vakti zamanında Trabzon valisi, şehzadesi Selim' ini ziyarete gelirken gemisi Karadeniz' ın meşhur Kestanekarası fırtınasına yakalanmış, kaptan, sultan bahası yolcusuyla daha fazla yol alamayacağını anlayınca Fol limanına sığınmıştı. Bir sultan hanımı ağırlayıncaya kadar, halkı balıkçılıkla geçinen küçük, bilinmeyen bir beldeymiş Fol. Ama Gülbahar Sultan bu kurtuluştan sonra elini buradan çekmemiş, bir gönül karşılığı, bir adak borcu olarak arazinin büyük kısmını vakfa çevirmişti. "Vakfıkebir" adı buradan kalmaydı: "Büyük Vakıf." Limanının bir sultan canını kurtaran emniyeti ise Fol' a zaten bidayetten beri bir sıfat katmıştı: "Büyükliman."
Gülbahar Hatun vakt ü zamanında Trabzon valisi, şehzadesi Selim'ini ziyarete gelirken gemisi Karadeniz'in meşhur Kestanekarası fırtınasına yakalanmış, kaptan, sultan bahası yolcusuyla daha fazla yol alamayacağını anlayınca Fol limanına sığınmıştı. Bir sultan hanımı ağırlayıncaya kadar, halkı balıkçılıkla geçinen küçük, bilinmeyen bir beldeymiş Fol. Ama Gülbahar Sultan bu kurtuluştan sonra elini buradan çekmemiş, bir gönül karşılığı, bir adak borcu olarak arazinin büyük kısmını vakfa çevirmişti. "Vakfıkebir" adı buradan kalmaydı: "Büyük Vakıf." Limanının bir sultan canını kurtaran emniyeti ise Fol'a zaten bidayetten beri bir sıfat katmıştı: "Büyükliman."
Reklam
280 syf.
10/10 puan verdi
Bunca Yaşanmışlık Bir Tek Yaşamak İçindir
Mimoza Sürgünü kitabı altı yedi aydır elimdeydi. Bitmesini istemediğim için ara ara okudum. Tadına vara vara da diyebilirim. Kitab dört bölümden oluşmuş. Birinci bölümün adı Kalp Sathı. İsmi gibi kalbe dokunan, şiir tadında lirik denemelerden oluşmuş. Hepsi birbirinden güzel de, “Bir Romandan Ayrılmanın Acısı” hepsinden güzel. Bir yazarın dramını
Mimoza Sürgünü
Mimoza SürgünüNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20202,507 okunma