Kısaca kaydetmek gerekirse, telhîslerde şu noktalar belirtilmektedir: "Ben-i âdem kahr ile zabt olunur. Hilm ile değil.” Bu anlayış, Kâtib Çelebi'deki islahat için bir sâhibü's-seyf gerekir, düşüncesiyle örtüşmektedir. IV. Murad bütün işleriyle böyle bir pâdişahı temsil etmekteydi. Daha sonra Köprülü Mehmed Paşa, yine bir sâhibü's-seyf olarak gelecektir.