Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şairin Ölümü
... Bir uçurum olunca bana sevdiğim kucak ... (VASFİ MAHİR KOCATÜRK)
" Milletimizin fikir ve duygu terbiyesinde mühim bir hissesi vardır... O nazım alanında yeni bir divan şairi, fakat nesirde bütün bir yeni edebiyatın babasıdır... Bu yolda da gene büyük bir tiyatro yazarı, bir romancı, bir tarihçi, bir tenkitçi, bir gazeteci ve bir ideologtur... " ( Namık Kemal'in Şiirleri, 1971, S:23 ) [ Vasfi Mahir Kocatürk ]
Sayfa 105 - Altın Kitaplar Yayınevi 2.Basım 1991 İstanbulKitabı okudu
Reklam
Vasfi Mahir Kocatürk 1929 yılında “Heykelin Karşısında” şiirinde milletin Gazi’ye duyduğu hisleri şöyle nitelemiştir: “Kimdir sana bağlayan böyle hür bir milleti: Dizlerinde gönüller sanki çiçek demeti. Peygamber Tanrısına duymadı bu hasreti, Vermedi bu kudreti Tanrı Peygamberine...”
Sayfa 263Kitabı okudu
Haşim Nezihi Okay, aydınlatan ve hayat veren bir kaynak olarak gördüğü Atatürk'ten: Şimdi bir güneştir O; yurda, ışık, can verir (Gazi) diye söz ederken Vasfi Mahir Kocatürk: O, sonsuz ufuklara giden güneşin Arkasından akıyor, akıyor, akıyoruz (İnkılap Türkümüz) diyerek "onuncu yıl"ın duygu ve inanç tansiyonunu dile getirir.
Şairin Ölümü Ne bir damla gözyaşı, ne yerde yaslı bir mum; Hazin, loş odalarda ölümü sevmiyorum. Bir çığ sesiyle nasıl inlerse bir uçurum Benim öyle verecek kalbim son nefesini... Titreyen dallarını açıp göklere kadar,
Çevirmenin Notu Elinizdeki çeviri Faust konusunda sanırım 5. veya 6. çeviri denemesi. Karşılaştırdığım çeviriler Sadi Irmak (1960), Vasfi Mahir Kocatürk (1963, 1968) ve Hasan İzzettin Dinamo'ya ait (1983; bu aynı zamanda en son çeviri). Çevirinin 'artistik' yönüne fazla bir ağırlık vermedim: Işığın rahatça geçebilmesi için saydamlığı seçtim. Özgün sanatsal bir çabanın ancak tiyatronun kendi özgün ortamında gerçekleşebileceğine inanıyorum. Faust'a gelince, Goethe bunu oldukça genç yaşta yazmıştır ve konu peşini bırakmayınca, daha olgun bir döneminde onu yeniden ele almıştır. Halk söylencesinde olduğu gibi, Goethe, Faust'u cehenneme gönderecekti (klasik tragedya usulüne göre onu 'öldürecekti') ama sonra bu düşüncesini değiştirdi. Herhalde hem Faust'un hem Mefistofeles'in inşası sırasında kendine ait fazlasıyla malzeme kullanmıştır. Kimse kendini bile bile ne cehenneme gönderir ne de bir cehennem kaçkını olduğunu itiraf eder; en azından akıllı biri. Doğal olarak teşekkür etmem gereken arkadaşlarım var: Eşim Berna Ülner sürekli redaksiyon yaptı, Macit Koper bazı bölümlen okudu ve önerileriyle katkıda bulundu ve bütün çalışma boyunca Prof. Wilfried Buch sonu gelmez sorularımı yanıtladı. Ayrıca Yayınevinin titiz çalışma tarzı ve Halil Hacıalioğlu'nun redaksiyonu çalışmamı çok olumlu yönde etkiledi. Ankara, 13 Mart 1992
Reklam
Benim derd-i derunum âşık-ı zar olmayan bilmez, Mahabbet bir belâdır kim giriftar olmayan bilmez.
Ruz-u mahşerde sorarlarsa nemiz var diyecek: Biz bu dünyada günah etmedik insancasına.
261 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.